Translation of "Gösterdi" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Gösterdi" in a sentence and their arabic translations:

Onu bana gösterdi.

- إنهُ اظهرها علي.
- إنهُ بينها لي.

Bana etrafı gezdirip gösterdi.

عرض أن يصطحبني في الجوار ويريني إياه.

Yeni fırsatlar boy gösterdi:

أتيحت فرص جديدة:

Onlar bunu şirketimize gösterdi.

إنهم أظهروها لشركتنا.

Tom onu bana gösterdi.

توم أراني اياه.

Sami şiddetlice tepki gösterdi.

- كانت ردّة فعل سامي عنيفة.
- استجاب سامي بطريقة عنيفة.

Korkuya doğru yürümenin olduğunu gösterdi.

فالشجاعة هي مواجهة الخوف.

Bize karantinayı öcü gibi gösterdi

أظهر لنا الحجر الصحي مثل بعبع

Bize annesinin bir resmini gösterdi.

هو عرضنا صورةً أمه.

Bir 2019 EdBuild raporu gösterdi ki

أظهر تقرير تابع لمنظمة إيدبيلند (EdBuild)

DNA testleri onun masum olduğunu gösterdi.

إختبارات الحمض النووي أظهرت أنه برئ.

Bana bu kamerayı nasıl kullanacağımı gösterdi.

علمني كيف أستعمل تلك الكمرا.

Fadıl çok geçmeden gerçek niyetini gösterdi.

كشف فاضل عن ألوانه الحقيقية.

Yetiştirilen bir ahtapotun farklı insanları tanıdığını gösterdi.

أنه يمكن لأخطبوط مأسور أن يميز بين البشر.

Genç olduklarını ve hepsinin İskandinav olduğunu gösterdi.

الشباب وكانوا جميعًا إسكندنافيين.

Ancak, golfün bir sorunu olabileceğini de gösterdi.

لكنه أظهر أيضًا أن لعبة الجولف قد تواجه مشكلة.

Tom bir ergenken yazdığı şiirleri bana gösterdi.

أراني توم القصائد التي كتبها حين كان مراهقا.

Teyzem bana iyi kahvenin nasıl yapılacağını gösterdi.

علمتني عمتي كيف أحضّر قهوةً لذيذة.

Koroner plak rahatsızlığı yaklaşık yüzde beş azalma gösterdi.

خفض تقريباً 5% من التصلب اللويحي.

Al-Mansurah savaşında Haçlı ordusunu yok ederek gösterdi

وكان من القادة الذين دمروا جيش الصليبيين في معركة المنصورة عام 1250 رفقة قطز،

Savaşarak, mükemmel taktik becerilerini bir kez daha gösterdi

قاتل سلسلة من حركات الحرس الخلفي التي أبقت قوات ولينغتون في مأزق.

O sırada Napolyon cevaben fırtına boyutunda hareketlilik gösterdi

بينما ردّ نابليون بإعصار النشاط.

Tarih bize bunun sandığımızdan çok daha zor olduğunu gösterdi.

علّمنا التاريخ أنّ الأمر أصعب بكثير.

İngiliz komutan General O'Hara'nın yakalanmasına yardım ederek kendini gösterdi.

بالمساعدة في القبض على القائد البريطاني الجنرال أوهارا.

60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki;

أكثر من 60 عاما من الأبحاث الدولية بينت لنا

- Fadıl gerçek renklerini gösterdi. O bir korkaktı.
- Fadıl gerçek rengini belli etti. O bir korkaktı.
- Fadıl gerçek niyetini gösterdi. O bir korkaktı.

- كشف فاضل ألوانه الحقيقيّة و تبيّن أنّه جبان.
- كشف فاضل شخصيته الحقيقية و تبيّن أنّه جبان.

Ulm ve Austerlitz'de kendini gösterdi ve sonraki yıl, Napolyon'un Jena'da Prusyalılara

في أولم وأوسترليتز ، وفي العام التالي ، قاد الهجوم في انتصار نابليون الساحق

Çok küçük bir yaşta bir kâşif olmanın ne demek olduğunu bana gösterdi.

وبيّنت لي معنى أن تكون مستكشفاً في سنٍّ مبكّرة.

Genç yaşta bile Baybars istisnai bir askeri kahramanlık gösterdi ve eğitimini tamamladığında

حتى في سن مبكرة، عرض بيبرس مهارة عسكرية استثنائية، وبعد الانتهاء من تدريبه

İki gün sonra Hannibal birliklerini tepede topladı ve İtalya panoramasını onlara gösterdi.

بعد يومين، حشد حنبعل قواته في القمة وأشار إلى أفق إيطاليا

Ve şimdiye kadar, askerler ve atlar -ikisi de vitamin eksikliğinden kaynaklanan- iskörbüt ve uyuz belirtileri gösterdi.

والآن ، أظهر الرجال علامات داء الاسقربوط و ظهر الجرب عند، وكلاهما ناجم عن نقص الفيتامينات.

"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.

عرض كلاود بيرون في مقالته "الإسبرانتو: لغة أوروبية أم آسيوية" التشابهات بين الإسبرانتو والصينية، مميتًا بذلك فكرة كون الإسبرانتو أوروبيةً خالصةً.