Translation of "Koşu" in German

0.003 sec.

Examples of using "Koşu" in a sentence and their german translations:

Koşu esnasında nabız yükselir.

Wenn man läuft, geht der Puls in die Höhe.

O,koşu yarışını kazanmak istiyor.

Sie will den Wettlauf gewinnen.

Bu ayakkabılar koşu için uygun değil.

Diese Schuhe sind nicht zum Laufen geeignet.

Her türlü havada koşu yapmaya gider.

Er geht bei jedem Wetter joggen.

Ben tam anlamıyla bir koşu bandında yaşıyorum.

Ich bin im wahrsten Sinne des Wortes auf einem Laufband.

- Her gün koşmaya giderim.
- Her gün koşu yaparım.

Ich gehe jeden Tag laufen.

Yaya yolundaki hızlı bir koşu sırasında currywurst yiyen bir adamla çarpıştım.

Ich bin bei einem Spurt durch die Fußgängerzone mit einem Currywurstesser zusammengestossen.

Ama sonra araştırmaları derinlemesine incelemeye başladıkça Covid-19'u dışarıda koşu yapan

Und dann, als ich wirklich anfing, zu recherchieren, verstand ich, dass das Risiko, Covid-19

- Tom hala her sabah jogging yapıyor.
- Tom hala her sabah jogginge gidiyor.
- Tom hala her sabah hafif koşu yapıyor.

Tom geht immer noch jeden Morgen joggen.