Translation of "Yaşıyorum" in German

0.007 sec.

Examples of using "Yaşıyorum" in a sentence and their german translations:

- Ben Japonya'da yaşıyorum.
- Japonya'da yaşıyorum.

Ich lebe in Japan.

- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.

Ich wohne in Kairo.

- Yalnız yaşıyorum.
- Ben yalnız yaşıyorum.

Ich lebe allein.

Himalayalar'da yaşıyorum.

Ich lebe im Himalaya.

çatışması yaşıyorum:

betrifft die nationale Identität:

Şehirde yaşıyorum.

Ich lebe in der Stadt.

Burada yaşıyorum.

- Ich wohne hier.
- Ich lebe hier.

Kakogawa'da yaşıyorum.

- Ich wohne in Kakogawa.
- Ich lebe in Kakogawa.

Hyogo'da yaşıyorum.

Ich wohne in Hyōgo.

Helsinki'de yaşıyorum.

Ich wohne in Helsinki.

Moskova'da yaşıyorum.

Ich lebe in Moskau.

Çimkent'te yaşıyorum.

Ich wohne in Shymkent.

Evde yaşıyorum.

Ich lebe im Haus.

Kazakistan'da yaşıyorum.

- Ich wohne in Kasachstan.
- Ich lebe in Kasachstan.

Hindistan'da yaşıyorum.

Ich wohne in Indien.

Milano'da yaşıyorum.

Ich lebe in Mailand.

İstanbul'da yaşıyorum.

Ich lebe in Istanbul.

Boston'da yaşıyorum.

- Ich lebe in Boston.
- Ich wohne in Boston.

Roma'da yaşıyorum.

Ich wohne in Rom.

Antalya'da yaşıyorum.

- Ich lebe in Antalya.
- Ich wohne in Antalya.

Tokyo'da yaşıyorum.

Ich wohne in Tōkyō.

Tonga'da yaşıyorum.

Ich wohne in Tonga.

Varşova'da yaşıyorum.

Ich wohne in Warschau.

Tom'la yaşıyorum.

Ich lebe mit Tom.

Avrupa'da yaşıyorum.

Ich lebe in Europa.

Bükreş'te yaşıyorum.

Ich wohne in Bukarest.

Atina'da yaşıyorum.

Ich wohne in Athen.

Canton'da yaşıyorum.

Ich lebe in Kanton.

Osaka'da yaşıyorum.

Ich wohne in Osaka.

Peru'da yaşıyorum.

Ich lebe in Peru.

Karadağ'da yaşıyorum.

Ich wohne in Montenegro.

Yokohama'da yaşıyorum.

Ich wohne in Yokohama.

Hayalimi yaşıyorum.

Ich lebe meinen Traum.

Volgograd'da yaşıyorum.

Ich lebe in Wolgograd.

Białystok'ta yaşıyorum.

Ich lebe in Białystok.

Sorunlar yaşıyorum.

Ich habe Probleme.

Hollanda'da yaşıyorum.

Ich wohne in den Niederlanden.

Hâlâ yaşıyorum!

Ich lebe noch!

Maastricht'te yaşıyorum.

Ich wohne in Maastricht.

- New York'ta yaşıyorum.
- Ben New York'ta yaşıyorum.

Ich lebe in New York.

- Bir kabarcık içinde yaşıyorum.
- Kendi kabuğumda yaşıyorum.

Ich lebe in einer Seifenblase.

Tokyo, Akasaka'da yaşıyorum.

Ich lebe in Akasaka in Tokyo.

Ben İskoçya'da yaşıyorum.

Ich lebe in Schottland.

Ben Tiflis'te yaşıyorum.

- Ich lebe in Tiflis.
- Ich wohne in Tiflis.

Amcamla birlikte yaşıyorum.

Ich wohne bei meinem Onkel.

Ben, Kobe'de yaşıyorum.

Ich wohne in Kobe.

Yıllardır burada yaşıyorum.

- Ich lebe hier schon viele Jahre.
- Ich wohne hier seit vielen Jahren.

Bu civarda yaşıyorum.

Ich wohne in der Nähe.

Buraya yakın yaşıyorum.

- Ich wohne in der Nähe.
- Ich wohne hier in der Nähe.

Şimdi Kyoto'da yaşıyorum.

Ich lebe jetzt in Kyōto.

Caddenin karşısında yaşıyorum.

- Ich wohne auf der anderen Straßenseite.
- Ich wohne gegenüber.

Şimdi burada yaşıyorum.

- Ich wohne jetzt hier.
- Ich lebe jetzt hier.
- Ich bin jetzt hier zu Hause.

Bir otelde yaşıyorum.

Ich wohne in einem Hotel.

Ben Saraybosna'da yaşıyorum.

Ich lebe in Sarajewo.

Senelerdir burada yaşıyorum.

Ich lebe hier seit Jahren.

Yazdığım sürece yaşıyorum.

Solange ich schreibe, lebe ich.

Bir çiftlikte yaşıyorum.

Ich wohne auf einem Bauernhof.

Ben Lüksemburg'da yaşıyorum.

Ich wohne in Luxemburg.

Mali sıkıntılar yaşıyorum.

Ich bin in finanziellen Schwierigkeiten.

Ben Avustralya'da yaşıyorum.

Ich lebe in Australien.

Ben Macaristan'da yaşıyorum.

Ich lebe in Ungarn.

Burada yalnız yaşıyorum.

Ich lebe hier allein.

Ben Malezya'da yaşıyorum.

Ich lebe in Malaysia.

Ben Belfast'ta yaşıyorum.

Ich wohne in Belfast.

Bu otelde yaşıyorum.

Ich wohne in diesem Hotel.

Ebeveynlerimle birlikte yaşıyorum.

- Ich wohne mit meinen Eltern zusammen.
- Ich wohne bei meinen Eltern.
- Ich wohne zusammen mit meinen Eltern.
- Ich lebe bei meinen Eltern.
- Ich lebe mit meinen Eltern zusammen.

Tam orada yaşıyorum.

Ich wohne gleich da drüben.

Tokyo varoşlarında yaşıyorum.

Ich wohne in einem Vorort von Tōkyō.

Artık Boston'da yaşıyorum.

Ich bin jetzt in Boston stationiert.

Bir teknede yaşıyorum.

Ich lebe auf einem Boot.