Translation of "Koşmaya" in German

0.010 sec.

Examples of using "Koşmaya" in a sentence and their german translations:

Koşmaya başlayın.

- Fang an zu rennen.
- Fang an zu laufen.
- Fangen Sie an zu laufen.
- Beginnen Sie zu laufen.
- Beginnen Sie zu rennen.

Koşmaya başladılar.

Sie liefen los.

Koşmaya gidiyorum.

Ich werde laufen gehen.

Koşmaya giderim.

Ich gehe joggen.

Koşmaya başladım.

Ich fing an zu laufen.

Köpek koşmaya başladı.

Der Hund begann zu laufen.

O koşmaya başladı.

Er fing an zu rennen.

Koşmaya devam edin.

Renn weiter.

Tom koşmaya başladı.

Tom begann zu rennen.

Tom koşmaya gitti.

Tom ging Jogging.

Koşmaya devam ettim.

Ich lief weiter.

Tom tepeye koşmaya başladı.

Tom setzte an und lief den Hügel hinauf.

Tom koşmaya devam etti.

Tom rannte weiter.

Polisi görünce koşmaya başladılar.

Sie liefen los, als sie die Polizei sahen.

Babam geçen ay koşmaya başladı.

Mein Vater begann letzten Monat mit dem Joggen.

Her gün koşmaya gider misin?

Läufst du jeden Tag?

Ve deli gibi koşmaya başlamak isteyeceksiniz.

und Sie wollen so schnell wie möglich wegrennen.

Asla bir kurttan hızlı koşmaya çalışmayın!

Versuche niemals, einem Wolf davonzulaufen.

O, şemsiyesini kapattı ve koşmaya başladı.

Sie schloss ihren Regenschirm und lief los.

Çocuklar arabadan atladı ve koşmaya başladı.

Die Kinder sprangen aus dem Wagen und liefen los.

Tom her türlü havada koşmaya gider.

Tom geht bei jedem Wetter joggen.

O her sabah kahvaltıdan önce koşmaya gider.

Sie geht jeden Morgen vor dem Frühstück joggen.

- Her gün koşmaya giderim.
- Her gün koşu yaparım.

Ich gehe jeden Tag laufen.

Küçük kız kardeşimin elini tuttum ve koşmaya başladım.

Ich nahm meine Schwester bei der Hand und rannte los.

Tom sigara içtiği için artık gölette koşmaya gitmiyor.

Seit Tom raucht, geht er nicht mehr an den Teich joggen.

- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.
- Sigara içmeyi bıraktı ve koşuya başladı.

Er hörte auf zu rauchen und rannte los.

Jim haftada en az üç kez koşmaya gittiğini söylüyor.

- Tom sagt, dass er mindestens drei Mal die Woche joggt.
- Jim sagt, dass er mindestens drei Mal die Woche joggt.

Küçük kız kardeşimin elini yakaladım ve ardından ikimiz koşmaya başladık.

Ich fasste meine kleine Schwester an der Hand, und wir liefen beide los.

Ben küçük kız kardeşimin elini tuttum ve ikimiz koşmaya başladık.

Ich fasste meine kleine Schwester an der Hand, und wir liefen beide los.

Yine de bir ayı gördüğünüzde koşmaya başlamak iyi bir fikir olmayabilir.

obwohl rennen nicht die beste Lösung ist, wenn Sie einem Bären begegnen.

Köylü Lakchmamma değerli keçisi aniden koşmaya başladığında Karnataka'daki bir tarlada çalışıyordu.

Dorfbewohnerin Lakchmamma arbeitete auf einem Feld im Staat Karnataka, als ihre Ziege plötzlich davonlief.