Translation of "Hissettiği" in German

0.002 sec.

Examples of using "Hissettiği" in a sentence and their german translations:

Hasta hissettiği için sınıftan ayrıldı.

Er verließ die Klasse, weil ihm schlecht war.

Tom'un Mary'nin nasıl hissettiği hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom hatte keine Ahnung, wie sich Maria fühlte.

Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.

Viele Leute sehen das genauso wie Tom.

Kırsal bölgedeki yürüyüşte yorgun hissettiği için, o şekerleme yaptı.

Müde vom Wandern durch die Landschaft, machte er ein Nickerchen.

Bir erkek hissettiği kadar ve bir kadın göründüğü kadar yaşlıdır.

Ein Mann ist so alt, wie er sich fühlt, und eine Frau so alt, wie sie aussieht.

Daha büyük kilise organları insanların duymadığı vücutlarında titreşim olarak hissettiği ses ötesi kullanıyor.

Größere Kirchenorgeln nutzen Infraschall, den der Mensch zwar nicht hört, aber als Vibrationen im Körper spürt.