Translation of "Ettiğinde" in German

0.004 sec.

Examples of using "Ettiğinde" in a sentence and their german translations:

Acele ettiğinde, hata yapmak kolaydır.

Es ist leicht einen Fehler zu machen, wenn man sich beeilt.

Sen telefon ettiğinde ben çıkmak üzereydim.

Ich wollte gerade gehen, als du anriefst.

Beni davet ettiğinde seni ziyaret edeceğim.

Ich besuche dich, wenn du mich einlädst.

Napolyon 1804'te yeni imparatorluğunu ilan ettiğinde,

Als Napoleon 1804 sein neues Reich proklamierte, war

Hey, onu kabul ettiğinde, gerçekten ne düşündün?

Tja, was hast du dir denn überhaupt gedacht, als du dich darauf eingelassen hast?

O, parayı kabul ettiğinde halkının saygısını kaybetti.

Er verlor die Achtung seines Volkes, als er das Geld annahm.

Tom Mary'nin ağladığını fark ettiğinde gülmeyi bıraktı.

Tom stellte sein Lachen ein, als er sah, dass Maria weinte.

Mary onu ​​terk ettiğinde Tom çok ağladı.

Tom weinte viel, als Maria ihn verließ.

Bir sinek bile ona işkence ettiğinde hisseder.

Selbst eine Fliege leidet, wenn du sie quälst.

Tom Mary'nin zengin koca avcısı olduğunu fark ettiğinde üzgündü ve Mary Tom'un fakir olduğunu fark ettiğinde üzgündü.

Tom war betrübt, als er herausfand, dass Maria ein Geldegel war, und Maria war betrübt, als sie herausfand, dass Tom ein armer Schlucker war.

Davout, beceriksiz bulduğu Mareşal Murat ile kavga ettiğinde,

Als Davout mit Marschall Murat in Streit geriet, den er als inkompetent ansah,

Tom, kızının dilini deldirmiş olduğunu fark ettiğinde dehşete düştü.

Tom erschrak, als er gewahr wurde, dass sich seine Tochter die Zunge hatte piercen lassen.

O her hareket ettiğinde yaradan dolayı tüm kolu ağrıyordu.

Jedes Mal, wenn er sich bewegte, schmerzte sein ganzer Arm wegen einer Wunde.

Mary ona bahçede yardım etmeyi teklif ettiğinde Tom memnun oldu.

Tom war froh, als Mary anbot ihm im Garten zu helfen.

Hrolf'un ölümünün intikamını almaya yemin ettiğinde bile tüm şakaların konusu olmuştu.

Er war der Hintern aller Witze gewesen - selbst wenn er geschworen hatte, Hrolfs Tod zu rächen.

- Şemsiyenin yanında olmadığını fark ettiğinde neredeydin?
- Şemsiyenizin yanınızda olmadığını fark ettiğinizde neredeydiniz?

Wo haben Sie bemerkt, dass Ihr Schirm nicht mehr da ist?

Tom, Moskova'daki kız arkadaşını ziyaret ettiğinde pasaportunu ve bütün kredi kartlarını kaybetti.

Tom hat seinen Pass und alle seine Kreditkarten verloren, als er seine Freundin in Moskau besuchte.

Tom gelecek hafta sen Boston'u ziyaret ettiğinde onunla kalamayacağını söylemek için aradı.

Tom hat telefonisch mitgeteilt, dass du nächste Woche, wenn du nach Boston kommst, doch nicht bei ihm wohnen kannst.

Bruce kız arkadaşı onu terk ettiğinde son derece üzülmüştü, ama kısa sürede atlattı.

Bruce war unheimlich sauer, als seine Freundin ihn verließ, aber er kam bald darüber hinweg.

O onun çatısını tamir etmesine yardım etmeyi teklif ettiğinde o çok memnun olmuştu.

Er war sehr froh, als sie ihm anbot, ihm bei der Reparatur seines Daches behilflich zu sein.

Uzay tozu çok tehlikeli gelmeyebilir ama minik bir nesne bile bir mermiden birkaç kez daha hızlı hareket ettiğinde yaralanmaya neden olabilir.

Kosmischer Staub mag nicht sonderlich gefährlich scheinen, aber selbst ein winziges Objekt kann Verletzungen verursachen, wenn es sich viele Male schneller als eine Gewehrkugel bewegt.