Translation of "Kaybetti" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "Kaybetti" in a sentence and their chinese translations:

- O işini kaybetti.
- İşini kaybetti.

他失业了。

- Tom itibarını kaybetti.
- Tom güvenirliğini kaybetti.

湯姆失去了信譽。

Tracy gözlüğünü kaybetti.

崔西弄丟了她的眼鏡。

O kilo kaybetti.

她的体重减轻了。

Tom aklını kaybetti.

湯姆失去理智了。

Tom umudunu kaybetti.

湯姆放棄了希望。

İnek danasını kaybetti.

母牛流产了。

Tom, anahtarlarını kaybetti.

- 湯姆弄丟了他的鑰匙。
- 湯姆遺失了他的鑰匙。

Tom yarışı kaybetti.

汤姆输了比赛。

Anneannem hafızasını kaybetti.

我奶奶失去了記憶。

Kral güç kaybetti.

國王失去了權力。

- O, ormanda yolunu kaybetti.
- Ağaçların arasında yolunu kaybetti.

他在森林中迷了路。

- O, görme duyusunu kaybetti.
- O görme yeteneğini kaybetti.

他失明了。

Çocuk ormanda yolunu kaybetti.

小男孩在森林中迷路了。

O bir kitap kaybetti.

她弄丟了一本書。

O sinema biletini kaybetti.

他弄丢了电影票。

O, sinema biletini kaybetti.

他弄丢了电影票。

En sevgili oğlunu kaybetti.

他失去了最爱的儿子。

Tom arabasının anahtarlarını kaybetti.

汤姆丢了他的车钥匙。

Kazada görme duyusunu kaybetti.

他在意外中失明了。

Bu nedenle işini kaybetti.

因為那個原因,他失去了工作。

Bu yüzük parlaklığını kaybetti.

指环失去了光泽。

Takımımız ilk maçı kaybetti.

我們隊輸了第一場比賽。

Binlerce insan işlerini kaybetti.

数千人失业。

Fransızlar Waterloo Savaşı'nı kaybetti.

法國人在滑鐵盧之役吃了敗仗。

Bob rock müziğe ilgisini kaybetti.

鮑伯失去了對搖滾音樂的興趣。

- Tom işini kaybetti.
- Tom kovuldu.

湯姆丟了工作。

Bir araba kazasında hayatını kaybetti.

她死於一場汽車車禍。

Dengesini kaybetti ve merdivenden düştü.

他失去了平衡,从梯子上摔了下来。

Bizi takım 2-0 kaybetti.

我们队0:2输了。

Bir sürü kütüphane kitabı kaybetti.

她丢了很多的图书馆的书。

Yüz binlerce insan işini kaybetti,

数十万人丢了工作

Tom dengesini kaybetti ve düştü.

Tom失去平衡並跌到了。

Tom Fransızca ders kitabını kaybetti.

汤姆把他的法文课本弄丢了。

Birçoğu depremden sonra evlerini kaybetti.

地震过后,许多人都失去了家园。

Bizim takım oyunlarının hepsini kaybetti.

我們的隊伍輸了所有的比賽。

Dengesini kaybetti ve bisikletten düştü.

他失去了平衡,从自行车上摔了下来。

Tom Fransızca okumaya ilgisini kaybetti.

汤姆已经对学法语不感兴趣了。

O, borsada bir servet kaybetti.

他玩股票赔了。

Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti.

湯姆已經失去學習法語的興趣。

Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.

- 他在麻醉剂的作用下,他失去了知觉。
- 在麻醉剂的作用下,他昏了过去。

Posta treni yangında postasının çoğunu kaybetti.

那場火災把郵車上的郵件燒掉了一大半。

Evinin yandığını gördüğü zaman, şuurunu kaybetti.

看着自己的房子被烧得精光,他顿时丧失了理智。

O, sahip olduğu her şeyi kaybetti.

他失去了他擁有的一切。

Oğlu bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

他的儿子于交通事故去世了

Ülkenin her yerinde Amerikalılar işlerini kaybetti.

全美各地都有大批人失去了工作

Bir milyon kişi savaşta hayatını kaybetti.

100万人在战争中失去了生命。

O, o kazada görme duyusunu kaybetti.

他在那次意外中失去了他的視力。

O, görme duyusunu bir kazada kaybetti.

他在一次意外中失去了他的視力。

O üç yaşında iken babasını kaybetti.

她父亲在她三岁时死了。

Kurban, Boston'daki bir hastanede hayatını kaybetti.

受害者在醫院裡死去了。

Tom bir araba kazasında tek oğlunu kaybetti.

汤姆在一场车祸中失去了他的独子。

Savaş sırasında bir milyon kişi hayatlarını kaybetti.

100万人在战争中失去了生命。

- Tom zaman kaybetti.
- Tom boşa zaman harcadı.

湯姆浪費時間。

O yüzme havuzunda yüzerken kilitli dolabının anahtarını kaybetti.

她在游泳池游泳的時候把儲物櫃的鑰匙弄丟了。

Kaplanlar oyunu kaybetti, bizim için bir sürpriz oldu.

我們覺得很驚訝老虎隊竟然輸掉了比賽。

Sally bir gün önce aldığı kontak lensleri kaybetti.

Sally 把前一天買的隱形眼鏡弄不見了。

Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.

他磕碎了下巴,掉了几颗牙。

Büyük bir bomba düştü ve çoğu insan hayatını kaybetti.

大炸彈從天而降,奪走了許多人的生命。

O, başarılı olmak için yeteneğine olan tüm inancını kaybetti.

他完全丧失了能成功的信心。

- Tom bir kazada öldü.
- Tom bir kazada hayatını kaybetti.

湯姆在一場意外中喪生。

- Dengesini kaybedip bisikletten düştü.
- Dengesini kaybetti ve bisikletinden düştü.

他失去了平衡,从自行车上摔了下来。

İblis efendisi sonunda bilincini kaybetti ve pat diye yere düştü.

大魔王終於失去知覺,砰的一聲倒在了地上。

1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.

在十九世纪三十年代的大萧条时期,许多富人在股市崩盘中失去了一切。

- Tom'a bir kamyon çarpmış ve oracıkta can vermiş.
- Tom'a bir kamyon çarptı ve olay yerinde hayatını kaybetti.

湯姆被卡車撞到而且當場死亡。