Translation of "Elbisesi" in German

0.004 sec.

Examples of using "Elbisesi" in a sentence and their german translations:

Onun elbisesi haraptı.

Ihr Kleid war ruiniert.

Carol'ın elbisesi uzun.

Carols Kleid ist lang.

Mary'nin elbisesi pembe.

Marys Kleid ist rosa.

Akşam elbisesi tercih edilir.

Abendgarderobe ist erwünscht.

Mary'nin elbisesi fazla uzun.

Marias Kleid ist zu lang.

Papa kırmızı elbisesi ile göründü.

Der Papst trat in seinem roten Gewand auf.

Tom bir kadın elbisesi giyiyor.

- Tom trägt ein Frauenkleid.
- Tom hat ein Frauenkleid an.

Tom'un bile bir takım elbisesi yok.

Tom besitzt nicht einmal einen Anzug.

Onun elbisesi partide herkesin dikkatini çekti.

Ihr Kleid zog die Aufmerksamkeit aller auf dem Fest auf sich.

Onun üzerinde güzel bir elbisesi vardı.

Sie hat ein schönes Kleid an.

Lupita Nyong'o'nun elbisesi onun otel odasından çalındı.

Lupita Nyong’o wurde das Kleid aus dem Hotelzimmer entwendet.

Tom sörf yapmaya gittiğinde genellikle bir dalış elbisesi giyer.

Tom trägt beim Wellenreiten gewöhnlich einen Neoprenanzug.

O, yeni elbisesi ile uyması için yeni bir şapka seçti.

Sie wählte einen Hut aus, der zum neuen Kleid passte.

Tom'un çok fazla elbisesi yok. Onun sürekli aynı şeyi giydiğini görmenin nedeni budur.

Tom hat nicht viel anzuziehen. Daher sieht man ihn immer dasselbe tragen.

Mary Tom'a elbisesi hakkında ne düşündüğü sordu, fakat o gerçekten ne düşündüğünü ona söylemekten daha iyisini biliyordu.

Maria fragte Tom, was er von ihrem Kleid halte, aber er hütete sich, ihr zu sagen, was er wirklich dachte.