Translation of "Giyiyor" in German

0.006 sec.

Examples of using "Giyiyor" in a sentence and their german translations:

Tom jartiyer giyiyor.

- Tom trägt Hosenträger.
- Tom hat Hosenträger an.

Tom ne giyiyor?

- Was trägt Tom gerade?
- Was hat Tom an?

Tom ceketini giyiyor.

Tom trägt seine Jacke.

Uzun etek giyiyor.

Sie trägt lange Röcke.

Tom mavi giyiyor.

Tom trägt blau.

Tom ayakkabısını giyiyor.

Tom zieht sich gerade die Schuhe an.

O pijama giyiyor.

Er hat einen Schlafanzug an.

Tom smokin giyiyor.

Tom trägt einen Smoking.

Hepsi üniforma giyiyor.

Sie tragen alle Uniformen.

- O bir kilt giyiyor.
- O bir İskoç eteği giyiyor.

Er trägt einen Kilt.

Tom bir sombrero giyiyor.

Tom trägt einen Sombrero.

Tom bir şapka giyiyor.

Tom trägt einen Hut.

Tom deri şort giyiyor.

- Tom trägt kurze Lederhosen.
- Tom trägt Ledershorts.

O külotlu çorap giyiyor.

- Sie trägt Strumpfhosen.
- Sie hat Strumpfhosen an.

Bu çocuk şort giyiyor.

Dieses Kind trägt Shorts.

O yüksek topuklu giyiyor.

- Sie trägt hohe Schuhe.
- Sie trägt hohe Absätze.
- Sie trägt Stöckelschuhe.

Tom paçalı don giyiyor.

Tom trägt lange Unterhosen.

Mary kışkırtıcı giysiler giyiyor.

Mary trägt provozierende Kleidung.

O dans ayakkabıları giyiyor.

Sie hat Tanzschuhe an.

O bir korse giyiyor.

Sie trägt einen Gürtel.

Tom futbol formasını giyiyor.

Tom trägt seine Fußballsachen.

Tom yeni ayakkabı giyiyor.

Tom trägt neue Schuhe.

Bu kız burkini giyiyor.

Dieses Mädchen trägt einen Burkini.

Yün bir kazak giyiyor.

Er hat einen Wollpullover an.

O frak kuşağı giyiyor.

Er trägt einen Kummerbund.

Tom beyaz çorap giyiyor.

Tom trägt weiße Socken.

Tom John'un pijamasını giyiyor.

Tom trägt Johannes’ Schlafanzug.

- Tom dün giydiği aynı elbiseleri giyiyor.
- Tom dün giydiğini giyiyor.

Tom trägt dasselbe wie gestern.

Hiromi yeni bir elbise giyiyor.

Hiromi trägt ein neues Kleid.

O, mavi bir elbise giyiyor.

Sie trägt ein blaues Kleid.

O yeni bir ceket giyiyor.

Er trägt einen neuen Mantel.

Tom su geçirmez elbise giyiyor.

Tom trägt einen Trockenanzug.

Mary bir dalış giysisi giyiyor.

Mary trägt einen Nassanzug.

Tom batik bir gömlek giyiyor.

Tom trägt ein Batik-Shirt.

Mary bazı seksi kıyafetler giyiyor.

- Maria ist verführerisch angezogen.
- Mary hat sich ganz schön aufreizend gekleidet.

Steve siyah boğazlı kazak giyiyor.

Stefan trägt einen schwarzen Rollkragenpullover.

Tom yeni bir ceket giyiyor.

Tom trägt einen neuen Mantel.

Tom hâlâ iş elbiseleri giyiyor.

Tom trägt noch immer seine Arbeitskleidung.

Tom bir kadın elbisesi giyiyor.

- Tom trägt ein Frauenkleid.
- Tom hat ein Frauenkleid an.

Kısa adam bir kazak giyiyor.

Der kleine Mann trägt einen Pullover.

O, yünlü bir kazak giyiyor.

Sie trägt einen Pulli aus Wolle.

Mary sarı bir elbise giyiyor.

Maria trägt ein gelbes Kleid.

O, yünden bir kazak giyiyor.

Er trägt einen Pulli aus Wolle.

Mary siyah bir elbise giyiyor.

Maria trägt ein schwarzes Kleid.

Mary yeni bir elbise giyiyor.

Mary trägt eine neue Kombination.

Niçin Tom bir palto giyiyor?

Warum trägt Tom einen Mantel?

Tom beyaz bir gömlek giyiyor.

Tom hat ein weißes Hemd an.

Tanrım, benim elbisemin aynısını giyiyor!

O mein Gott! Die trägt ja das gleiche Kleid wie ich!

Bugün beyaz bir elbise giyiyor.

Heute trägt sie ein weißes Kleid.

Tom mavi bir şapka giyiyor.

Tom trägt einen blauen Hut.

Mary mavi bir elbise giyiyor.

Maria trägt ein blaues Kleid.

Tom bugün gömleklerimden birini giyiyor.

Tom trägt heute eines meiner Hemden.

Tom parmak arası terlik giyiyor.

Tom trägt Flip-Flops.

Tom yeni bir şapka giyiyor.

Tom hat einen neuen Hut auf.

Tom hâlâ polis üniformasını giyiyor.

Tom trägt immer noch seine Polizeiuniform.

Tom eldiven giyiyor, değil mi?

Tom trägt Handschuhe, nicht wahr?

O, bir beyaz pamuklu gömlek giyiyor.

Er trägt ein weißes Baumwollhemd.

Mary bugün beyaz bir elbise giyiyor.

Maria trägt heute ein weißes Kleid.

Tom dün giydiği aynı elbiseleri giyiyor.

Tom trägt dasselbe wie gestern.

Tom'un ne giyiyor olduğunu hatırlıyor musun?

Weißt du noch, was Tom getragen hat?

Tom bir Harvard geniş tişörtü giyiyor.

Tom trägt einen Harvardpullover.

Tom yeni bir çift ayakkabı giyiyor.

- Tom trägt ein neues Paar Schuhe.
- Tom trägt neue Schuhe.

Tom, geniş kenarlı bir şapka giyiyor.

Tom trägt einen breitkrempigen Hut.

Mary bugün yeni bir elbise giyiyor.

Maria trägt heute ein neues Kleid.

Tom hoş bir mavi gömlek giyiyor.

Tom trägt ein schönes blaues Hemd.

Sert şapkalar giyiyor olmamız gerekmiyor mu?

Sollten wir nicht eigentlich Schutzhelme tragen?

Mary ceketinin altında iki kazak giyiyor.

Mary trägt zwei Pullover unter ihrem Mantel.

O beyaz pamuk bir gömlek giyiyor.

Sie trägt ein weißes Baumwollhemd.

- Tom ona aldığın yeni gömleği giyiyor mu?
- Tom ona aldığınız yeni gömleği giyiyor mu?

Trägt Tom das neue Hemd, das du ihm gekauft hast?

- Tom ve Mary her ikisi de siyah giyiyor.
- Hem Tom hem de Mary siyah giyiyor.

Tom und Maria trugen beide schwarz.

Kısa adam siyah bir takım elbise giyiyor.

Der kleine Mann trägt einen schwarzen Anzug.

Tom portakal rengi bir cezaevi tulumu giyiyor.

Tom trug orangefarbene Gefängniskleidung.

Mary dün giydiği aynı yeşil elbiseyi giyiyor.

Maria trägt dasselbe Kleid wie gestern.

Tom bugün mavi renkli bir kazak giyiyor.

Tom trägt heute einen blauen Pullover.

O açık mavi bir takım elbise giyiyor.

Sie trägt einen hellblauen Anzug.

Tom kışın çoğunlukla örgü kayak şapkası giyiyor.

Tom trägt im Winter oft eine Skistrickmütze.

Tom kalın bir palto ve eldivenler giyiyor.

Tom trägt einen schweren Mantel und Handschuhe.

Mary ve Alice her zaman benzer giysiler giyiyor.

Maria und Adelheid tragen immer ähnliche Kleider.

Mary ve Alice sık sık aynı şeyi giyiyor.

Maria und Adelheid tragen oft die gleichen Sachen.

O, pahalı giysiler giyiyor ve bir sürü mücevhere sahip.

Er trägt teure Kleidung und besitzt viel Schmuck.

- Eldiven giyiyor.
- Eldiven giymiş.
- Eldiven takmış.
- Elinde eldiven var.

- Er trägt Handschuhe.
- Er hat Handschuhe an.

Mary'nin ölümünden bir yıl sonra Tom hâlâ siyah giyiyor.

Ein Jahr nach Marias Tod trägt Tom immer noch Schwarz.

- Evin içinde ayakkabı giyiyor musunuz?
- Evin içinde ayakkabı giyer misiniz?
- Evin içinde ayakkabı giyiyor musun?
- Evin içinde ayakkabı giyer misin?

Trägst du bei dir im Haus Schuhe?