Translation of "Buluşmak" in German

0.004 sec.

Examples of using "Buluşmak" in a sentence and their german translations:

Yarın ne zaman buluşmak istiyorsun?

Wann wollen wir uns morgen treffen?

Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.

- Es war toll, dich im wirklichen Leben zu treffen.
- Es war fantastisch, dir im wirklichen Leben zu begegnen.

Tom, Mary'yle buluşmak için lobiye indi.

Tom ging hinunter in die Eingangshalle, um sich mit Maria zu treffen.

Tom, Mary'yle buluşmak için parka gitti.

Tom ging in den Park, um Mary zu treffen.

Bay West'le buluşmak için havaalanına gitmişti.

Er war zum Flughafen gekommen, um Herrn West zu treffen.

Tom meseleyi görüşmek için seninle buluşmak istiyor.

Tom will sich mit dir treffen, um die Angelegenheit zu besprechen.

Tom Mary ile buluşmak için Boston'a gitti.

Tom fuhr nach Boston, um sich mit Maria zu treffen.

Tom Mary ile buluşmak için oraya gitti.

Tom ging dorthin, um Mary zu treffen.

Tom Mary ile yeniden buluşmak için istekli.

Tom ist erpicht darauf, sich wieder mit Maria zu treffen.

- Ben Tom'la tanışmak istemiyorum.
- Ben Tom'la buluşmak istemiyorum.

Ich will Tom nicht treffen.

- Tom benimle buluşmak istedi.
- Tom benimle tanışmak istedi.

Tom wollte mich treffen.

Gelecek hafta Tom'la buluşmak için Boston'a gitmek zorunda kalacaksın.

Du wirst nächste Woche nach Boston gehen müssen um Tom zu treffen.

- Tom'la tanışmak istiyorum.
- Tom'la buluşmak istiyorum.
- Tom ile tanışmak istiyorum.

Ich möchte Tom treffen.

Tom Mary ile buluşmak için aileden izin almadan dışarı çıktı.

Tom schlich nach draußen, um sich mit Mary zu treffen.

Ama Kral Harold Godwinson onunla buluşmak için kuzeye yürüdü, o kadar hızlı hareket etti ki

Aber König Harold Godwinson marschierte nach Norden, um ihn zu treffen, und bewegte sich so schnell, dass er die