Translation of "Almalıyız" in German

0.004 sec.

Examples of using "Almalıyız" in a sentence and their german translations:

Yardım almalıyız.

Wir müssen Hilfe holen.

Sanırım yardım almalıyız.

Ich glaube, wir sollten Hilfe holen.

Biraz köpek maması almalıyız.

Wir müssen Hundefutter kaufen.

Biraz daha şarap almalıyız.

Wir sollten uns noch etwas Wein gönnen.

Biraz diş macunu almalıyız.

Wir müssen Zahnpasta kaufen.

Bir hastalık gibi ele almalıyız.

als Krankheit behandeln können.

Sağlam eşyaların yanında kendimizi güvene almalıyız

Wir müssen uns neben stabilen Gegenständen sichern

Mümkün olduğu kadar çok bilgi almalıyız.

Wir müssen so viele Informationen sammeln wie möglich.

En azından Tom'un önerisini dikkate almalıyız.

Wir sollten Toms Vorschlag zumindest in unsere Überlegung einbeziehen.

Her zaman başkalarının duygularını dikkate almalıyız.

Wir müssen immer die Gefühle anderer respektieren.

Ve anne karnındaki gibi cenin pozisyonu almalıyız

und wir sollten die fetale Position wie im Mutterleib einnehmen

- Bir mola almalıyız.
- Bir mola almamız gerekiyor.

Wir müssen eine Pause machen.

Biz bunu bir bütün olarak hesaba almalıyız.

- Wir müssen diese Angelegenheit als Ganzes betrachten.
- Wir müssen die Sache in ihrer Gesamtheit einer Erwägung unterziehen.

Bu oda için yeni bir halı almalıyız.

Wir müssen einen neuen Teppich für dieses Zimmer kaufen.

Gerçekten yeni bir araba satın almalıyız, değil mi?

Wir sollten wirklich ein neues Auto kaufen, nicht wahr?

Belki sen ve ben yiyecek bir şey almalıyız.

Vielleicht sollten Sie und ich etwas zu essen besorgen.

Her yaşadığımız depremden bundan ders almalıyız deyip almıyoruz malesef

Leider sagen wir nicht, ob wir bei jedem Erdbeben, in dem wir leben, Lehren ziehen sollen.

- Belki kısa bir mola almalıyız.
- Belki kısa bir mola vermeliyiz.

Vielleicht sollten wir eine kurze Pause einlegen.

- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almak zorundayız.
- Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmak zorundayız.

Wir müssen Schritte einleiten, um die Luftverschmutzung zu vermeiden.