Translation of "Çalıntı" in German

Çalıntı mal satmaktan tutuklanmıştı.

Er wurde wegen Hehlerei verhaftet.

Tom çalıntı bir araba kullanıyor.

- Tom fährt ein gestohlenes Auto.
- Tom fährt einen gestohlenen Wagen.

Çalıntı mal alıp satmaktan suçlu bulundu.

Er wurde der Hehlerei für schuldig befunden.

Adam çalıntı bir pasaportla seyahat ediyordu.

Der Mann reiste mit einem gestohlenen Pass.

Ben, benim çalıntı motosikletimi tekrar görmemin pek olası olmadığını düşünüyorum.

Es ist wohl höchst unwahrscheinlich, dass ich mein gestohlenes Motorrad jemals wiedersehen werde.