Translation of "Planlamadığını" in French

0.002 sec.

Examples of using "Planlamadığını" in a sentence and their french translations:

- Gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmem gerekiyor.
- Gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmeliyim.

- J'ai besoin de savoir si tu prévois de venir.
- Je dois savoir si vous prévoyez de venir.

Uzun süre burada kalmayı planlamadığını biliyorum.

- Je sais que tu ne prévois pas de rester ici longtemps.
- Je sais que vous ne prévoyez pas de rester ici longtemps.

Tom Mary'ye yüzmeyi planlayıp planlamadığını sordu.

Tom a demandé à Mary si elle pensait aller nager ou non.

Tom'a neden bizimle birlikte Boston'a gitmeyi planlamadığını sordum.

J'ai demandé à Tom pourquoi il n'avait pas prévu de venir à Boston avec nous.

Tom, Mary'ye Noel Günü'nde çalışmayı planlayıp planlamadığını sordu.

Tom a demandé à Marie si elle avait l'intention de travailler le jour de Noël.

Tom, burada çok daha fazla kalmayı planlamadığını söyledi.

Tom a dit qu'il ne prévoyait pas de rester là plus longtemps.

Tom onun onunla evlenmesini istemeyi planlamadığını Mary'nin bilmesini istiyor.

Tom veut que Mary sache qu'il n'a pas l'intention de la demander en mariage.