Translation of "çalışmayı" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "çalışmayı" in a sentence and their polish translations:

- Ben çalışmayı seviyorum.
- Çalışmayı seviyorum.

Lubię pracować.

Çalışmayı kes!

Przestań się uczyć.

Tom çalışmayı sever.

Tom lubi biegać.

Makine çalışmayı kesti.

Maszyna przestała funcjonować.

İşlemci çalışmayı durdurdu.

Procesor przestał działać.

- Tek başıma çalışmayı tercih ederim.
- Yalnız çalışmayı tercih ederim.

Preferuję pracować samemu.

Tom müzik çalışmayı sever.

Tom chętnie uczy się muzyki.

Bu akşam çalışmayı planlıyorum.

Zamierzam studiować dziś w nocy.

Yalnız çalışmayı tercih ediyorum.

Preferuję pracować samemu.

Hafta sonlarında çalışmayı sevmiyorum.

Nie lubię pracować w weekendy.

Hiç Fransızca çalışmayı düşündün mü?

Czy kiedykolwiek myślałeś o uczeniu się francuskiego?

Tom Mary'nin çalışmayı bırakmasını istedi.

Tom poprosił Mary o rzucenie pracy.

Öğleden sonra çalışmayı tercih ediyorum.

Wolę uczyć się po południu.

- 10:00'a kadar çalışmayı planlıyor musun?
- Saat ona kadar çalışmayı planlıyor musun?

Masz zamiar pracować do dziesiątej?

- Ders çalışmayı sevmem.
- Ben eğitimi sevmiyorum.

Nie lubię się uczyć.

Çünkü o, dar gelirli insanlarla çalışmayı seviyor.

Lubi pracować z najuboższymi.

Bilgisayar otomatik sistem güncellemeden sonra çalışmayı durdurdu.

Komputer przestał działać po automatycznej aktualizacji systemu.

O çok kibar, onunla çalışmayı sevmemin nedeni bu.

Jest bardzo miły, to dlatego lubię z nim pracować.

O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum

On jest naprawdę uroczy, dlatego lubię z nim pracować.

Eğer Fransızca çalışacaksam bir yerli Fransızca konuşucusuyla çalışmayı tercih ederim.

Gdybym miał uczyć się francuskiego, wolałbym uczyć się z rodzimym użytkownikiem francuszczyzny.

Tom bizim şirketimiz için çalışmayı düşündü, fakat yapmamaya karar verdi.

Tom rozważał pracę dla naszej firmy, ale nie zdecydował się.