Translation of "çalışmayı" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "çalışmayı" in a sentence and their hungarian translations:

- Ben çalışmayı seviyorum.
- Çalışmayı seviyorum.

Szeretek dolgozni.

Çalışmayı sevmiyorum.

Nem szeretek dolgozni.

Çalışmayı seviyorum.

Szeretek dolgozni.

Tarih çalışmayı severim.

Szeretek történelmet tanulni.

Fransızca çalışmayı severim.

Szeretek franciául tanulni.

Boston'da çalışmayı seviyorum.

Szeretek Bostonban dolgozni.

Çalışmayı tercih ettim.

A munkát választom.

Tom çalışmayı durdurdu.

Tamás abbahagyta a munkát.

Benimle çalışmayı sevmiyormusun?

Nem szeretsz velem dolgozni?

Ben çalışmayı seviyorum.

Szeretek dolgozni.

Çalışmayı sever misin?

Szeretsz tanulni?

Dışarıda çalışmayı sevmiyorum.

Nem szeretek kint dolgozni.

- Tek başıma çalışmayı tercih ederim.
- Yalnız çalışmayı tercih ederim.

Jobban szeretek egyedül dolgozni.

Baskı altında çalışmayı öğrendik.

Megtanultunk stresszes helyzetben gyakorolni.

O, bahçede çalışmayı sever.

- Szeret a kertben dolgozni.
- Szeret kertészkedni.

Seninle çalışmayı iple çekiyorum.

Nagyon várom már, hogy veled dolgozzak.

Birlikte çalışmayı kabul ettiler.

Megegyeztek, hogy együtt dolgoznak.

Yalnız çalışmayı tercih ediyorum.

Inkább egyedül dolgozok.

Hafta sonlarında çalışmayı sevmiyorum.

Nem szeretek hétvégén dolgozni.

Neden burada çalışmayı seviyorsun?

Miért szeretsz itt dolgozni?

Odaklanmayı ve çalışmayı sürdürmeyi zorlaştırır

Nehezíti a koncentrálást, és a munkahely megtartását,

Tom geceleri çalışmayı tercih eder.

Tom inkább éjjel tanul.

Çalışmayı sevmek mutluluk için anahtardır.

A munka szeretete a boldogság kulcsa.

Ben gerçekten dışarıda çalışmayı seviyorum.

Imádok edzeni.

- 10:00'a kadar çalışmayı planlıyor musun?
- Saat ona kadar çalışmayı planlıyor musun?

Tízig szándékozol dolgozni?

Insanların çalışmayı sevdiği ortamları yaratmakla kalmayıp

nemcsak olyan környezetet teremthetünk, ahol az emberek szívesen dolgoznak,

- Ders çalışmayı sevmem.
- Ben eğitimi sevmiyorum.

Nem szeretek tanulni.

Bugün oyun oynamaktansa çalışmayı tercih ederim.

Ma inkább tanulnék, nem játszanék.

Çünkü o, dar gelirli insanlarla çalışmayı seviyor.

Szeret a szegényebbekkel dolgozni.

Bana Tom'un tek başına çalışmayı sevdiğini söylendi.

Mondták nekem, hogy Tomi egyedül szeret dolgozni.

Bilgisayar otomatik sistem güncellemeden sonra çalışmayı durdurdu.

A számítógép egy automatikus frissítés után elromlott.

John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım.

Hiába szerettem Johnnak dolgozni, nem élveztem a politikát.

O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum

Mivel nagyon szimpatikus nekem, szeretek vele dolgozni.

O, her gün bahçede iki saat çalışmayı bir kural haline getiriyor.

Előírta, hogy minden nap két órát kell dolgozni a kertben.