Translation of "Normal" in French

0.016 sec.

Examples of using "Normal" in a sentence and their french translations:

- Ateşi normal.
- Onun sıcaklığı normal.

Sa température est normale.

''Korkman normal.''

C'est normal d'avoir peur. »

O normal.

C'est normal.

Tom normal.

Tom est normal.

Bu normal.

C'est normal.

Tamamen normal.

- C'est totalement normal.
- C'est parfaitement normal.
- Ceci est assez normal.
- Cela est assez normal.

Normal hissediyorum.

- Je me sens normal.
- Je me sens normale.

Normal mi?

Est-ce normal ?

Tüm seçenekler normal.

Toutes les options sont normales.

Normal doğum yaptım.

J'ai accouché naturellement.

Bu normal değil.

Ce n'est pas normal.

Normal olmak istiyorum.

Je veux être normal.

O tamamen normal.

C'est totalement normal.

Her şey normal.

Tout est normal.

Sen normal değilsin.

- Vous n'êtes pas normal.
- Vous n'êtes pas normale.
- Vous n'êtes pas normaux.
- Vous n'êtes pas normales.
- Tu n'es pas normal.
- Tu n'es pas normale.

Onlar normal insan.

Ce sont des gens normaux.

Evet, o normal.

Oui, c'est normal.

Kalbi normal atıyor.

Son cœur bat normalement.

Ben normal değilim.

- Je ne suis pas normal.
- Je ne suis pas normale.

Tom normal görünüyor.

- Tom a l'air normal.
- Tom semble normal.
- Tom a l'air d'être normal.

Onların hepsi normal.

- Ils sont tous normaux.
- Elles sont toutes normales.

Sanırım bu normal.

J'imagine que c'est normal.

Çok normal değilim.

Je ne suis pas si normal.

Bu oldukça normal.

- Ceci est assez normal.
- Cela est assez normal.

Senin nabzın normal.

Ton pouls est normal.

Onlar normal çocuklar.

Ce sont des enfants normaux.

Bu normal mi?

Est-ce normal ?

Benim vücut ısım normal.

Ma température est normale.

Tom normal bir adam.

- Tom est un gars normal.
- Tom est un type normal.

Sadece normal olmak istiyorum.

- Je veux simplement être normal.
- J'aspire seulement à la normalité.

Hayır, o normal değil.

Non, ce n'est pas normal.

Normal olarak nefes al.

- Respirez normalement.
- Respire normalement.

Hayır, o normal değildir.

Non, ce n'est pas normal.

Tom normal nefes alıyor.

Tom respire normalement.

Bunu normal olarak yapmam.

Normalement, je ne fais pas ça.

Ben normal bir adamım.

- Je suis un gars normal.
- Je suis un type normal.

Ben normal bir kızım.

Je suis une fille normale.

O normal değil mi?

N'est-ce pas normal ?

Bu oldukça normal değil.

Ce n'est pas tout à fait normal.

Ve görünürde her şey normal.

et en apparence, tout allait bien.

Kölelik, normal, doğal ve gerekli.

L'esclavage est normal, naturel et nécessaire.

Farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü

on peut voir que la souris retourne à ses fonctions cérébrales normales

Küçük suçluların normal sıralara girdiği...

l'habituelle lignée de petits déliquants,

Lütfen depoyu normal benzinle doldurun.

- Veuillez faire le plein d'ordinaire.
- Veuillez faire le plein avec de l'ordinaire.

Bir depo kurşunsuz normal istiyorum.

Je voudrais bien un réservoir plein de sans-plomb.

O, oldukça normal bir partiydi.

Ce fut une fête plutôt normale.

Normal bir kız gibi davranmıyor.

Elle ne se comporte pas comme une fille normale.

Bu sorunu normal yöntemle çözemezsiniz.

Ce problème ne peut être résolu de la manière habituelle.

Ben sadece normal bir adamım.

Je suis juste un type normal.

Ben sadece normal bir kızım.

Je suis juste une fille normale.

Ben yine normal olacak mıyım?

- Vais-je être à nouveau normal ?
- Vais-je être à nouveau normale ?

Beş galon normal benzin, lütfen.

Cinq gallons d'ordinaire s'il vous plait.

O, onun normal olduğunu düşünüyor.

Il pense que c'est normal.

Bu bana normal gibi görünmüyor.

Ça ne me semble pas normal.

Bu normal bir davranış mı?

Est-ce un comportement normal ?

Her şey yeterince normal görünüyor.

- Tout semble assez normal.
- Tout paraît assez normal.

Normal bir görme yeteneğim var.

J'ai une vision normale.

- Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.
- Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

La garantie ne couvre pas l'usure normale.

Normal, basit bir mesaj yazarken bile,

Même quand j'envoie un simple SMS,

Ve görebileceğiniz gibi kesinlikle normal durumdalar.

Et nous pouvons aussi voir qu'elles sont parfaitement normales.

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

Tout le monde a affirmé que c'était totalement normal.

üstelik normal hayatında soğuk bir adamdı

de plus, il était un homme froid dans sa vie normale

normal bir şekilde yaralanan insanın yarasının

une plaie chronique est quand quelqu'un a une blessure normale,

Sadece normal bir hayat yaşamak istiyorum.

Je veux simplement mener une vie normale.

Ben sadece normal bir hayat istiyorum.

Je veux seulement une vie normale.

Ben tamamen normal bir hayat yaşıyorum.

Je mène une vie tout à fait normale.

Ancak bana her şeyin normal olmadığını gösteren

Mais il arrivait ces petites choses

Ve soldaki normal kalpten oldukça farklı görünüyor.

est très différent du cœur normal à gauche.

Ama sahilde bulduklarınız gibi normal yengeçlerden değiller.

Mais ce ne sont pas des crabes normaux, comme on trouve sur la plage.

Ya da normal bir el feneri kullanabilir

Ou alors, je prends une torche ordinaire

Bebeğin kalp atışı 143'tü, normal oran.

les battements du cœur du bébé était à 143, ce qui est normal.

Yani bu normal bir şey gibi gelsede

donc cela ressemble à une chose normale

Farklılık göstermesi ise zaten normal bir şey

est une chose normale

Neden bana para veriyorsun? Bu normal değil.

Pourquoi me donnes-tu de l'argent ? Ce n'est pas normal.

O biçimde konuşmanın normal olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Tu trouves que c'est normal de parler comme ça ?!

Ben oldukça normal bir adam olduğumu düşünüyorum.

Je pense que je suis un gars plutôt normal.

Normal şartlar altında onu yapmayı kabul ederim.

Dans des conditions normales, je serais d'accord pour le faire.

Futbolda, normal zaman ile uzatmalar birbirinden farklıdır.

Dans un match de foot, on distingue le temps réglementaire du temps additionnel.

Onlar, pazar günleri normal olarak kiliseye giderlerdi.

Il avait l'habitude d'aller à l'église le dimanche.

Ben asla rüya görmem. Bu normal mi?

Je ne rêve jamais, est-ce normal ?

- Normalde uçaklardan korkmam.
- Normal olarak uçaklardan korkmam.

- Normalement, je n'ai pas peur en avion.
- En temps normal, je n'ai pas peur des avions.

Bu normal bir his değildi, ama aktif uyarıcıyla

Ce n'était pas une sensation normale, mais avec le stimulateur allumé,

Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.

Au bout d'un moment, elle a repris une existence normale.

normal hayat Asmaa'nın en ünlü başkentlerinden birinde büyüdü

qu'Asmaa a dû vivre dans un pays étranger. Elle a grandi dans l'une des

. Bazıları on kata kadar ulaşır. Normal olduğunu söyleyebilirsin

. Certains d'entre eux atteignent plus de dix étages. Vous pourriez dire que

Onun davranışı genç bir kız için normal değil.

Son comportement n'est pas normal pour une jeune fille.

Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor.

Tom semble être incapable d'interagir normalement avec d'autres personnes.

Birinin hayatını çalışarak geçirmesinin normal olduğunu düşünüyor musun?

Tu trouves que c'est normal de passer sa vie à bosser ?

Beni "normal" bir insan gibi görmeyi bırak artık!

Arrête de me considérer comme quelqu'un de « normal » !

Kuru temizleme mi yoksa normal yıkama mı istiyorsun?

Voulez-vous un nettoyage à sec ou un nettoyage normal ?

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

Ce n'est pas une lampe torche ordinaire, c'est un ultraviolet.

normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip.

ont cinq fois plus de sang que de la chair saine.