Translation of "Kayalığın" in French

0.003 sec.

Examples of using "Kayalığın" in a sentence and their french translations:

Kayalığın üzerine çıktım.

On a atteint le sommet.

Kayalığın bu yüzü boyunca uzanıyor.

Elle longe toute la façade.

Sarp bir kayalığın tepesine tırmandılar.

- Ils escaladèrent jusqu'en haut de la falaise.
- Elles escaladèrent jusqu'en haut de la falaise.
- Ils ont grimpé au sommet d'une falaise.
- Elles ont grimpé au sommet d'une falaise.

Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.

On a atteint le sommet. Il y a une sacrée vue !

Bir kayalığın tepesinden bağırırsan sesinin yankısını duyabilirsin.

Si on crie du haut d'une falaise, on entend l'écho de sa voix.

Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.

Regardez, on peut s'abriter sous ce rocher. C'est tout ce qu'il nous faut. C'est suffisant pour se cacher du soleil.