Translation of "Girmek" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Girmek" in a sentence and their spanish translations:

Girmek yasaktır.

Prohibido entrar.

O suya girmek...

Cuando entras al agua…

Diyete girmek zorundayım.

Tengo que hacer una dieta.

İçeri girmek istiyorum.

Quiero entrar.

İzinsiz girmek istemiyorum.

No quiero entrometerme.

Parlamentoya girmek istiyorsunuz.

Queréis entrar en el Parlamento.

Tom riske girmek istemedi.

Tom no quería correr riesgos.

Tamam, madene girmek istiyorsunuz demek?

Bien, ¿prefieren el pozo minero?

Telefon çaldığında eve girmek üzereydim.

El teléfono sonó apenas llegué a casa.

Herhangi bir riske girmek istemiyorum.

No quiero tomar ningún riesgo.

Bugün giriş sınavına girmek zorundayım.

Debo tomar el examen de ingreso hoy.

Ben bir sınava girmek zorundayım.

Tengo que hacer un examen.

Araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.

Intentemos escalar para ir tierra adentro.

Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.

Fue aterrador entrar al agua al día siguiente, temprano.

Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?

¿Cuánto te apuestas?

- Bir iş bul!
- Bir işe girmek!

¡Buscate un laburo!

Tom herhangi bir riske girmek istemiyor.

Tom no quiere correr ningún riesgo.

- Hırsız arabaya zorla girmek için bir tornavida kullandı.
- Hırsız arabaya girmek için bir tornavida kullandı.

El ladrón usó un destornillador para entrar en el coche.

Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum

Me ofrecí para interactuar con los gráficos de la pared,

Hadi, araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.

Intentemos escalar para ir tierra adentro.

Bir 45'likle bankaya girmek gibisi yoktur.

Es la cosa más linda entrar a un banco con una 45 así...

Gerçekten hasta olan bile karantinaya girmek istemiyor

Incluso aquellos que están realmente enfermos no quieren entrar en cuarentena

Karantinaya girmek ne ayıptır, ne de günahtır

Entrar en cuarentena no es ni una vergüenza ni un pecado

ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.

y me acorraló para poder meterse entre la langosta y yo.

O ülkeye girmek için vize almam gerekiyor.

Necesito un visado para entrar en ese país.

Beni ne için arıyorsun? Yarışmaya girmek üzereyim.

- ¿Para qué me llamas? Ya estoy a punto de entrar al partido.
- ¿Para qué me llamas? Ya estoy a punto de entrar a la competencia.

Kediyi duyabiliyor musun? O içeri girmek istiyor.

¿Oyes el gato? Quiere entrar.

Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.

Tengo que presentar un examen remedial de inglés la siguiente semana.

- İçeri girmem gerekiyor.
- İçeri girmeliyim.
- İçeri girmek zorundayım.

Necesito entrar.

Pazar günü bir sınava girmek zorunda olduğuma inanamıyorum!

¡No me puedo creer que tenga que hacer un examen en domingo!

Birçok öğrenci en iyi üniversitelere girmek için yarışıyor.

Muchos estudiantes compiten por ingresar a las mejores universidades.

Beni ne için arıyorsun? Ben maça girmek üzereyim.

¿Para qué me llamas? Ya estoy a punto de entrar al partido.

O yıllarda çok meşhurdu çünkü eve girmek için eve girmezdik biz

Fue muy famoso en esos años porque no íbamos a casa para entrar a la casa.

Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk

Entrar a la mina subterránea fue una buena idea. Y encontramos una de las criaturas que buscamos,

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

Los hackers encuentran nuevas formas de infiltrarse en redes privadas o públicas.

Gemilerini Kartaca filosunun bir kısmına doğrudan sürüp hız kesmeden kafa kafaya çarpışmaya girmek istiyorlardı.

Ellos dirigen sus navíos hacia una parte de la flotilla cartagines, apresurandose a abordar al enemigo.

Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.

Miren, podríamos refugiarnos bajo estas rocas. Y es todo lo que necesitan, algo de sombra para protegerse del sol.

İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.

Al principio, es difícil entrar al agua. Es uno de los lugares más salvajes y aterradores del planeta para nadar.