Translation of "Karşılamaya" in French

0.003 sec.

Examples of using "Karşılamaya" in a sentence and their french translations:

Herkesi karşılamaya gel.

- Viens rencontrer tout le monde !
- Venez rencontrer tout le monde !

Onu karşılamaya gitmek zorundayım.

Je dois le rencontrer.

Tom zararı karşılamaya gönüllü oldu.

Tom s'est porté volontaire pour payer les dommages.

Tüm köy onları karşılamaya çıktı.

Tout le village est sorti pour l'accueillir.

Dün öğleden sonra beni karşılamaya geldi.

- Il est venu me voir hier après-midi.
- Il est venu me rencontrer hier après-midi.

Tom dün öğleden sonra beni karşılamaya geldi.

Tom est venu me rencontrer hier après-midi.

Biz inşaat hızının büyük daireler talebini karşılamaya yeterli olmadığı için üzgünüz.

Nous sommes désolés que le rythme de construction ne soit pas suffisant pour répondre à la grande demande en appartements.

- Beni karşılamak için geldiğiniz için teşekkür ederim.
- Beni karşılamaya geldiğin için teşekkürler.

- Merci de venir me rencontrer.
- Merci d'être venu me rencontrer.