Translation of "Kalsın" in French

0.003 sec.

Examples of using "Kalsın" in a sentence and their french translations:

Üstü kalsın!

- Gardez la monnaie !
- Gardez la monnaie !

Üstü kalsın.

Gardez la monnaie.

Sende kalsın.

- Gardez-le !
- Gardez ceci pour vous.
- Gardez cela.

Sende kalsın sadece

Il suffit de garder

Üstü kalsın, lütfen.

Je vous en prie, gardez la monnaie.

Tom evde kalsın.

- Laisse Tom rester à la maison.
- Laissez Tom rester à la maison.

Aramızda kalsın ama muhtemelen

rester entre nous mais probablement

Bu konu aramızda kalsın.

Gardons cette question entre nous.

Bu paralar orada bir kalsın

Ces pièces restent là

Her daim cahil kalsın istiyorsunuz

tu veux toujours ignorant

Sır olarak kalsın, tamam mı?

Gardons ça secret, d'accord ?

Aramızda kalsın, onun başaracağını sanmıyorum.

Juste entre nous, Je ne pense pas qu'il réussira.

- Bu kadarla bırakalım.
- Bu kadarıyla kalsın.

Laissons cela de côté !

- Bu aramızda kalsın.
- Bunu aramızda tutalım.

Gardons ça entre nous.

Aramızda kalsın, onun bir metresi var.

Entre nous, il a une maîtresse.

Aramızda kalsın, o bir homo gibi görünüyor.

Entre nous, il a l'air d'être homosexuel.

Sadece aramızda kalsın, o benim kız arkadaşım.

Juste entre nous, c'est ma petite copine.

- Onu kimseye söylemeyeceğim.
- Aramızda kalsın.
- Kimse duymasın.

Motus et bouche cousue.

Aramızda kalsın, şişman çirkin cadı diyet yapıyor.

Entre nous, la vieille sorcière obèse est au régime.

Aramızda kalsın, bizim patronun aptal olduğunu düşünüyorum.

De toi à moi, je pense que notre patron est stupide.

- Sağ ol, ama kalsın.
- Teşekkürler, ama hayır.

Non merci.

Aramızda kalsın, o rüşvet nedeniyle görevden alındı ​​.

Entre nous, il a été congédié pour corruption.

Kullanma! sen cahil kaldın çocuğun da cahil kalsın

utilisation! Vous êtes ignorant, votre enfant est ignorant

- Kimseye söyleme.
- Lütfen bunu sır olarak sakla.
- Aramızda kalsın.

- Garde-le pour toi, je te prie.
- Veuillez le garder pour vous.

- Onun gitmesi ya da kalması umurumda değil.
- İster gitsin ister kalsın umurumda değil.

Je me fiche qu'il s'en aille ou qu'il reste.

- O, caddeyi geçerken neredeyse araba tarafından çarpılıyordu.
- Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.

Il a failli être heurté par la voiture en traversant la rue.

- Aramızda kalsın, Tom'un fikri bana pek cazip gelmiyor.
- Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.

Entre toi et moi, l'idée de Tom ne m'attire pas beaucoup.