Translation of "Dolaştı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Dolaştı" in a sentence and their french translations:

- Tom dünyayı dolaştı
- Tom dünyayı dolaştı.

Tom a fait le tour du monde.

O, ülkeyi dolaştı.

- Il voyagea à travers le pays.
- Il a voyagé à travers le pays.

O, Japonya'da dolaştı.

- Elle voyagea au Japon.
- Elle a voyagé au Japon.

O, Avrupa'da dolaştı.

Elle fit le tour de l’Europe.

Tom, Avustralya'yı dolaştı.

Tom a voyagé en Australie.

O, yabancı ülkelerde dolaştı.

Elle a voyagé à l'étranger.

Ortalarda dolaştı ve insanlara

Il est allé leur dire ce en quoi il croyait.

O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.

Durant son séjour au Japon il alla de ville en ville.

Her şeyin olduğunu görmek için daire etrafında dolaştı.

Elle a fait le tour de l'appartement pour vérifier que tout était en ordre.

- O kız arkadaşından ayrıldıktan sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.
- O, kız arkadaşıyla ilişkiyi bitirdikten sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.

Après avoir rompu avec sa copine, il traîna en broyant du noir autour de la maison pendant tout un mois.

Maskesiz şekilde dolaştı. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Öldü.

Il errait sans masque. Tu sais ce qui s'est passé ensuite? Il est mort.

Belediye başkanının istifasıyla ilgili haberler hızlı bir şekilde dolaştı.

L'annonce de la démission du maire se propagea rapidement.

Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.

Ils sont sur le point de détruire. Le président chinois a erré dans les rues de Wuhan.

Yönetti ve Suriye şehirleri ve köylerinde First Lady olarak bilinen daha çok insan dolaştı ve Artık

et villages syriens, plus de gens connus sous le nom de première dame et apparaît maintenant