Translation of "Etrafında" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Etrafında" in a sentence and their spanish translations:

Yuvanın etrafında saatlerce

durante horas alrededor del nido

Masanın etrafında oturuyorlardı.

Estaban sentados alrededor de la mesa.

Avrupa etrafında dolaştım.

Viajé por Europa.

Sahanın etrafında koştum.

- Corrí alrededor del campo.
- Corrí alrededor de la cancha.

Çocuklarını etrafında topladı.

Ella reunió a sus hijos a su alrededor.

Evin sadece etrafında olabilirsin

puedes estar cerca de la casa

Onun etrafında sıvı halde

en forma líquida a su alrededor

Turistler dükkanların etrafında dolaştı.

Los turistas vitrinearon las tiendas.

Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.

Es peligroso jugar cerca del fuego.

Roket ayın etrafında yörüngededir.

El cohete está en órbita alrededor de la Luna.

O, gölün etrafında gezindi.

Dio un paseo por el lago.

Köpek masanın etrafında yürüyor.

El perro está dando vueltas alrededor de la mesa.

Dünya senin etrafında dönmüyor.

- El mundo no gira alrededor tuyo.
- El mundo no gira a tu alrededor.
- El mundo no gira en torno tuyo.

Ay, dünyanın etrafında döner.

La Luna gira alrededor de la Tierra.

Onlar havuzun etrafında güneşleniyorlar.

Ellas están tomando sol alrededor de la piscina.

Dünya, Güneş'in etrafında döner.

- La tierra se mueve alrededor del sol.
- La Tierra orbita al Sol.

Tom yabancıların etrafında utangaç.

Tom es tímido con los extraños.

Biz parkın etrafında koştuk.

- Corrimos alrededor del parque.
- Corrimos en torno al parque.

Ay Dünya'nın etrafında döner.

La Luna gira alrededor de la Tierra.

Ay, Dünya'nın etrafında döner.

La Luna gira alrededor de la Tierra.

Kalabalık, konuşmacının etrafında toplandı.

La multitud se congregó alrededor del orador.

Dünya güneşin etrafında döner.

- La tierra da vueltas alrededor del sol.
- La Tierra gira en torno al Sol.

Dünya Güneş'in etrafında döner.

La Tierra gira alrededor del Sol.

Ben blok etrafında yürüdüm.

Di la vuelta a la manzana.

Dünya, güneş etrafında döner.

La Tierra gira alrededor del Sol.

Kedinin boynunun etrafında kurdele vardı.

El gato llevaba un listón alrededor de su cuello.

Biz ateş etrafında dans ettik.

Bailamos alrededor del fuego.

Bir fare odanın etrafında koşuyor.

Un ratón está corriendo por el cuarto.

O, etrafında döndü ve gülümsedi.

Ella volteó y sonrió.

Evin etrafında bir çit var.

Hay una valla alrededor de la casa.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

Aprendimos que la Tierra gira alrededor del Sol.

Dünya, kendi ekseni etrafında döner.

La Tierra gira alrededor de su eje.

Gümüş toplar kırmızı topun etrafında.

Las pelotas plateadas están alrededor de la pelota roja.

Birçok uydular Satürn'ün etrafında dönmektedir.

Alrededor de Saturno orbitan muchas lunas.

Onlar kamp ateşi etrafında toplandılar.

Ellas se reunieron alrededor de la fogata.

Kamp ateşinin etrafında şarkılar söyledik.

Cantamos canciones en la hoguera de campamento.

Parkın etrafında 5 tur at.

Da cinco vueltas, alrededor del parque.

Çelik binanın etrafında lâleler var.

Hay tulipanes alrededor del edificio de acero.

Ölmüş atalarının mezarları etrafında oturuyorlar.

Están sentados alrededor de las tumbas de sus ancestros difuntos.

Tom etrafında insan olmasından hoşlanır.

A Tom le gusta estar rodeado de gente.

Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.

a 50 o 100 vueltas alrededor del sol.

Evin etrafında taş bir duvar vardı.

La casa tenía un muro de piedra a su alrededor.

Çocuklar kamp ateşi etrafında şarkı söylüyorlar.

Los niños están cantando en torno a la fogata.

Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.

Hay muchos árboles alrededor de la laguna.

Tom'un etrafında bir kadın topluluğu var.

Hay una multitud de mujeres alrededor de Tom.

Onlar öğleden sonrayı havuzun etrafında geçirdiler.

Ellas pasaron la tarde alrededor de la piscina.

Parkın etrafında beş kez yürüyüşe çıkın.

Da cinco vueltas, alrededor del parque.

Erkek torunumun oyuncakları evin etrafında yayılır.

Los juguetes de mi nieto están desparramados por toda la casa.

Binlerce uydu dünyanın etrafında yörüngede döner.

Miles de satélites orbitan alrededor de la tierra.

Ancak Göbekli Tepe etrafında yerleşim yerleri vardı.

pero sí había campamentos alrededor de Göbekli Tepe.

Hubble onların etrafında dönüyor, böylece yerini saptayabiliyor.

Digamos que el Hubble gira alrededor suyo, y así puede orientarse.

Dünya etrafında bir tam tur attığını açıklıyordu

Explicó que estaba dando una vuelta completa alrededor del mundo.

Öyleyse dünyanın etrafında bir manyetik alan var.

Así que hay un campo magnético alrededor de la tierra.

Kızın boynunun etrafında uzun bir eşarp vardı.

La muchacha llevaba una larga bufanda alrededor de su cuello.

Öğretmen öğrencilere büyük ağacın etrafında toplanmalarını emretti.

El profesor les pidió a los estudiantes que se reunieran alrededor del árbol grande.

Virüsün etrafında koruyucu bir nem tabakası vardır.

Un virus tienes esta capa protectora de humedad a su alrededor.

Tom her zaman etrafında şaka yapmayı sever.

A Tom le gusta siempre bromear.

Galaksideki tüm nesneler galaksinin merkezi etrafında döner.

Todos los objetos en la galaxia se revuelven alrededor del centro de la galaxia.

Amerika'da birçok kişinin evlerinin etrafında çitleri var.

En los Estados Unidos, muchas personas tienen cercas alrededor de sus casas.

Laika yedi günde Dünyanın etrafında tur attı.

Laika orbitó la Tierra durante siete días.

Dünya güneşin etrafında bir yörüngede hareket eder.

La Tierra se mueve en una órbita alrededor del Sol.

Tom evinin etrafında bir duvar inşa etti.

Tom construyó un muro alrededor de su casa.

Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı.

Tom realizó un estimulante paseo alrededor del lago.

Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.

Quiero ir a un viaje alrededor del mundo, si es posible.

Mıknatısların, tabii ki, etrafında bir manyetik alanı vardır.

- Por supuesto, los imanes tienen un campo magnético a su alrededor.
- Los imanes, por supuesto, tienen un campo magnético a su alrededor.

- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.

Dimos una vuelta por todo el lago.

Evin bütün etrafında pek çok ilginç şey var.

Tiene varias cosas interesantes esparcidas por la casa.

Bu sabah ofisin etrafında bir sürü etkinlik vardı.

En la oficina ha habido mucha actividad esta mañana.

Dünya, kendi ekseni etrafında 24 saatte bir döner.

La Tierra gira alrededor de su eje una vez cada 24 horas.

Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.

Cientos de soldados comieron en silencio alrededor de sus fogatas.

Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.

Tom se pasó todo el día mirando tiendas de antigüedades.

Tom evin etrafında koşan çocuklardan dolayı evde dinlenemedi.

Tom no podía relajarse con sus hijos correteando por la casa.

çünkü biz sık sık sadece tutku etrafında organize oluyoruz.

porque a veces nos quedamos en la pasión.

Ve sadece etrafında olarak bile onun taşıyıcısı hâline geliriz.

y podemos convertirnos en portadores por el solo hecho de estar cerca.

Evin etrafında yapılması gereken bazı işler her zaman vardır.

Siempre hay tareas por hacer en casa.

Adam: Pop müzik çoğunlukla tek bir anahtar etrafında kurulu.

En su mayoria, la musica Pop esta basada en una de esas tonalidades centrales

Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.

Son sorprendentemente ágiles, y tienen una gran movilidad.

Akşam yemeğinden sonra arabamda kasabanın etrafında kısa bir gezinti yaptık.

Después de la cena fuimos a dar una vuelta por la ciudad en mi auto.

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

La luz da una vuelta alrededor de la Tierra siete veces y media por segundo.

Tom, terk edilmiş evin etrafında dolaşan bir hayalet gördüğünü söylüyor.

Tom dice que vio a un fantasma pasearse por la casa abandonada.

Bu sabah dağın bu bölümü etrafında hoş bir gezintiye gittik.

Esta mañana dimos un paseo muy agradable por esta parte de la sierra.

Güneşin etrafında dönüşü 30 milyon yılı bulan kuyruklu yıldızlar bile var

incluso hay cometas con el sol girando alrededor de 30 millones de años

Tom masanın etrafında oturan insanlara daha önce hiç poker oynamadığını söyledi.

Tom les dijo a los hombres sentados alrededor de la mesa que él nunca antes había jugado al póquer.

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

Luego vi al tiburón en la periferia, rastreando su olor. Y pensé: "No, es otra…

Bir hidrojen atomu çekirdeği tek bir protondan oluşur. Bu protonun etrafında tek bir elektron döner.

El núcleo de un átomo de hidrógeno consiste en un solo protón. Alrededor de este protón orbita un solo electrón.

Iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.

los dos hombres pasaron 14 días sin precedentes y agotadores en órbita alrededor de la Tierra en una pequeña nave espacial.

Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.

Halloween fue traída a Norteamérica por inmigrantes de Europa que celebraban la cosecha alrededor de una fogata, compartían historias de fantasmas, cantaban, y se adivinaban la fortuna.