Translation of "Etrafında" in French

0.007 sec.

Examples of using "Etrafında" in a sentence and their french translations:

Yuvanın etrafında saatlerce

pendant des heures autour du nid

Göletin etrafında yürüdük.

- Nous marchâmes autour de l'étang.
- Nous avons marché autour de l'étang.

Ateşin etrafında toplandılar.

Ils se regroupèrent autour du feu.

Etrafında dön, lütfen.

- Veuillez tourner autour !
- Veuillez vous retourner !
- Retourne-toi, je te prie !
- Tourne autour, je te prie !

Avrupa etrafında dolaştım.

J'ai voyagé à travers l'Europe.

Çocuklarını etrafında topladı.

Elle assembla ses enfants autour d'elle.

Masanın etrafında oturuyoruz.

Nous sommes assis autour de la table.

Evin sadece etrafında olabilirsin

vous pouvez être juste autour de la maison

Onun etrafında sıvı halde

sous forme liquide autour d'elle

Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.

C'est dangereux de jouer autour du feu.

Tom adanın etrafında yürüdü.

Tom a fait le tour de l'île.

Dünya senin etrafında dönmüyor.

Le monde ne tourne pas autour de toi.

Gezegenler güneşin etrafında döner.

- Les planètes tournent autour du Soleil.
- Les planètes gravitent autour du Soleil.

Ay, dünyanın etrafında döner.

La Lune tourne autour de la Terre.

Onun etrafında olmayı seviyorum.

- J'adore être dans son environnement.
- J'adore tourner autour d'elle.

Ay, Dünya'nın etrafında döner.

La Lune tourne autour de la Terre.

Onlar havuzun etrafında güneşleniyorlar.

- Ils bronzent autour de la piscine.
- Elles bronzent autour de la piscine.

Dünya, Güneş'in etrafında döner.

La Terre tourne autour du Soleil.

Herkes onun etrafında toplandı.

Tout le monde se rassembla autour d'elle.

Kampçılar ateşin etrafında oturdu.

Les campeurs se sont assis auteur du feu.

Biz gölün etrafında yürüdük.

Nous avons marché tout autour du lac.

Biz parkın etrafında koştuk.

- Nous courûmes autour du parc.
- Nous courions autour du parc.

Ay Dünya'nın etrafında döner.

La Lune tourne autour de la Terre.

Biz çiftliğin etrafında oynadık.

Nous avons joué autour de la ferme.

Şatonun etrafında ağaçlar var.

Il y a des arbres autour du château.

Şatonun etrafında çiçekler var.

Il y a des fleurs autour du château.

Dünya Güneş'in etrafında döner.

- La Terre tourne autour du Soleil.
- La terre tourne autour du soleil.

Ben blok etrafında yürüdüm.

J'ai marché autour du pâté de maisons.

Biri evin etrafında dolaşıyor.

Quelqu'un rôde autour de la maison.

- Tom Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.
- Tom güneşin dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor.
- Tom'a göre güneş dünyanın etrafında dönüyor.

Tom croit que le Soleil tourne autour de la Terre.

Evimin etrafında büyük ağaçlar vardı.

Il y avait autrefois de grands arbres autour de ma maison.

Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.

Une foule commençait à se former autour de lui.

Onun etrafında bir kalabalık toplandı.

Bientôt une foule se rassembla autour de lui.

Bir fare odanın etrafında koşuyor.

Une souris court autour de la pièce.

Onun köpeği bahçenin etrafında koştu.

Son chien courait dans la cour.

Sfenks onun etrafında yürümeye başladı.

Le sphinx se mit à marcher autour de lui.

Ben onun etrafında olmayı seviyorum.

J'adore tourner autour de lui.

Evin etrafında bir çit var.

Il y a une clôture autour de la maison.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

On a appris que la terre gravite autour du soleil.

Dünya, kendi ekseni etrafında döner.

La terre tourne sur son axe.

Onlar kamp ateşi etrafında toplandılar.

- Ils se sont rassemblés autour du feu de camp.
- Elles se sont rassemblées autour du feu de camp.

Parkın etrafında 5 tur at.

Fais cinq tours autour du parc.

Güneşin dünyanın etrafında döndüğüne inanılırdı.

On croyait que le soleil tournait autour de la terre.

Onlar kamp ateşinin etrafında dinlendiler.

- Ils se détendirent autour du feu de camp.
- Elles se sont détendues autour du feu de camp.

Onların etrafında kendimi tuhaf hissettim.

Je me sentais mal à l'aise avec eux.

Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.

à 50 ou 100 révolutions autour du soleil.

Evinin etrafında çıplak koşmanın nesi var?

Qu'y a-t-il de mal à courir nu autour de sa maison ?

O, dünyanın etrafında bir yolculuk yaptı.

Il fit un voyage autour du monde.

Çocuklar kamp ateşi etrafında şarkı söylüyorlar.

Les enfants chantent autour du feu de camp.

Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.

Il y a beaucoup d'arbres autour de l'étang.

Onlar öğleden sonrayı havuzun etrafında geçirdiler.

- Elles passèrent l'après-midi autour de la piscine.
- Elles ont passé l'après-midi autour de la piscine.
- Ils passèrent l'après-midi autour de la piscine.
- Ils ont passé l'après-midi autour de la piscine.

Havuzun etrafında bazı büyük ağaçlar vardı.

Avant, il y avait de grands arbres autour de l'étang.

Havuzun etrafında bir güneş gözlüğü buldum.

J'ai trouvé une paire de lunettes de soleil autour de la piscine.

Senin ailenin etrafında hiç rahat hissetmedim.

- Je ne me suis jamais senti à l'aise près de tes parents.
- Je ne me suis jamais sentie à l'aise avec tes parents.

Parkın etrafında beş kez yürüyüşe çıkın.

- Fais cinq tours autour du parc.
- Fais cinq fois le tour du parc.

Onun etrafında ekstra dikkatli olmak zorundasın.

Vous devez être très prudent autour de lui.

Hey, sen! Havuzun etrafında koşmak yok!

Hé toi ! Ne cours pas autour de la piscine !

Yuvarlak Masa Şövalyeleri, masanın etrafında toplandılar.

Les Chevaliers de la Table Ronde se rassemblaient autour de la table.

Binlerce uydu dünyanın etrafında yörüngede döner.

Des milliers de satellites orbitent autour de la Terre.

Dikkat! Tilki, tavuk kümesinin etrafında dolaşıyor.

Attention ! Le renard rôde autour du poulailler.

Ailemizde her şey çocuklar etrafında döner.

Dans notre famille, tout tourne autour des enfants.

Hubble onların etrafında dönüyor, böylece yerini saptayabiliyor.

Hubble tourne autour d'eux et peut donc s'orienter.

Dünya etrafında bir tam tur attığını açıklıyordu

Il a expliqué qu'il prenait un tour complet autour du monde

Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor.

Un mur élevé entoure la totalité du jardin.

Köylüler bahar bayramı direğinin etrafında dans ediyorlar.

Les villageois dansent autour de l'arbre de mai.

Senin etrafında olmasaydım sen burada bile olmazdın.

Si je n'avais pas été là, tu ne serais même pas là.

Tom, Mary ve John masanın etrafında oturuyor.

Tom, Mary et John sont assis autour de la table.

Hadi, sobanın etrafında oturalım ve muhabbet edelim.

Asseyons-nous près du poêle et discutons.

O, evinin etrafında bir çit inşa etti.

Il a construit une clôture autour de sa maison.

Tom her zaman etrafında şaka yapmayı sever.

Tom aime toujours faire des blagues.

Dünya güneşin etrafında bir yörüngede hareket eder.

- La Terre se déplace en orbite autour du Soleil.
- La Terre voyage sur une orbite autour du Soleil.

Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı.

Tom a fait une promenade rafraîchissante autour du lac.

- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.

- Nous avons marché tout autour du lac.
- Nous nous sommes promenés tout autour du lac.

Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.

La foule se rassembla bientôt autour du camion de pompier.

Her şeyin olduğunu görmek için daire etrafında dolaştı.

Elle a fait le tour de l'appartement pour vérifier que tout était en ordre.

Dan gerçekten tüm dünyanın onun etrafında döndüğüne inanıyor.

Dan croit vraiment que le monde repose sur lui.

Bu sabah ofisin etrafında bir sürü etkinlik vardı.

Il y a eu beaucoup d'activités dans le bureau ce matin.

Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.

Des centaines de soldats mangèrent en silence autour de leurs feux de camp.

Tom, Mary, John ve Alice ateşin etrafında oturdular.

Tom, Mary, John et Alice s'assirent autour du feu.

- O kız arkadaşından ayrıldıktan sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.
- O, kız arkadaşıyla ilişkiyi bitirdikten sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.

Après avoir rompu avec sa copine, il traîna en broyant du noir autour de la maison pendant tout un mois.

Ve sadece etrafında olarak bile onun taşıyıcısı hâline geliriz.

et nous en devenons porteurs rien qu'en en étant proche.

- Kıçımın etrafında kaşıntı var.
- Anüsümün çevresinde bir kızarıklık var.

J'ai des rougeurs autour de l'anus.

Uzun boylu çam ağaçları gölün etrafında bir halka yapmaktadır.

Des pins élevés font un cercle autour du lac.

Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.

Ils sont étonnement agiles, ils pourraient retourner une pièce de cinq centimes.

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

La lumière fait le tour de la Terre sept fois et demie par seconde.

Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve hatmileri kızarttı.

Tom et ses amis se sont assis autour du feu de camp et faisaient griller des guimauves.

Güneşin etrafında dönüşü 30 milyon yılı bulan kuyruklu yıldızlar bile var

il y a même des comètes avec le soleil tournant autour de 30 millions d'années

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

Le requin nageait non loin et flairait son odeur. Je me suis dit : "Bon sang,

Iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.

les deux hommes ont passé 14 jours record et exténuants en orbite autour de la Terre dans un minuscule vaisseau spatial.