Translation of "Büyükbabası" in French

0.003 sec.

Examples of using "Büyükbabası" in a sentence and their french translations:

Büyükbabası tarafından eğitildi.

Elle a été éduquée par son grand-père.

O tıpatıp büyükbabası gibidir.

Il est exactement comme son grand-père.

Tom'un büyükbabası ve Mary'nin büyükbabası II Dünya Savaşında birlikte dövüştüler.

Le grand-père de Tom et celui de Mary ont combattu ensemble durant la seconde guerre mondiale.

Onun büyükbabası kaç yaşında olabilir?

Quel âge pourrait bien avoir son grand-père ?

Hatta büyükbabası da krem peynir yaparmış.

et son grand-père, du fromage frais.

Tom Mary'nin büyükbabası olacak kadar yaşlı.

Tom est assez vieux pour être le grand père de Marie.

Büyükbabası ona pahalı bir oyuncak aldı.

Son grand-père lui a acheté le jouet qui coûte cher.

- Tom'un büyük büyük büyükbabası bir korsandı.
- Tom'un dedesinin dedesi bir korsanmış.

L'arrière-arrière-grand-père de Tom était pirate.