Translation of "ödev" in French

Ben ödev sevmiyorum.

- Je n'aime pas les devoirs.
- Je n'aime pas les devoirs à la maison.

çaba ve ödev ister.

nécessite du travail et que vous fassiez vos devoirs.

Ödev yapmak oldukça sıkıcı.

Faire ses devoirs est extrêmement ennuyeux.

- Öğretmenimiz bize çok ödev verir.
- Öğretmenimiz bize çok ödev veriyor.

Notre professeur nous donne beaucoup de devoirs.

Öğretmenimiz bize çokça ödev verdi.

Notre professeur nous donne beaucoup de devoirs.

Öğretmenimiz bize çok ödev verir.

Notre instituteur nous donne beaucoup de devoirs.

Ödev, düşündüğümden daha fazla vaktimi aldı.

Cette tâche me prit plus de temps que je n'avais prévu.

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.

Travaillez sur l'exercice par petits groupes.

Yakın zamanda 18 yaşında bir üniversite öğrencisine ödev verdim.

J'ai récemment donné une dissertation à un étudiant de 18 ans.