Translation of "çalışıp" in French

0.003 sec.

Examples of using "çalışıp" in a sentence and their french translations:

Istendiği gibi çalışıp çalışmadığı.

fonctionne vraiment comme prévu.

Hisleri kafamdan çıkarmaya çalışıp

que je devais ressentir.

Tekrar tekrar yeniden dosyalamaya çalışıp duruyordu.

Il essayait le classer encore et encore.

Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır.

Ton succès dépend de ce que tu travailles ou non.

Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.

Elle doit travailler fort pour rattraper les autres dans sa classe.

Babam yarı zamanlı çalışıp öğretmenlik eğitimi gördü

Mon père a travaillé à temps partiel, s'est formé en tant que professeur

Tom'un beni öldürmeye çalışıp çalışmadığını merak ediyorum.

Je me demande si Tom essaie de me tuer.

- Siz pek yeterince çalışıp işlemediniz.
- Siz yeterince çalışmadınız.

Vous n'avez pas travaillé assez dur.

Hep çalışıp hiç eğlenmemek Jack'i mal bir çocuğa çeviriyor.

Tout le travail sans jouer fait de Jack un enfant morose.

Evin içinde çalışıp, daha az yorucu iş yapmalarına izin veriliyordu

ils travaillaient dans la maison, et avaient des tâches moins pénibles