Translation of "Gördü" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Gördü" in a sentence and their chinese translations:

Tom sergileri gördü.

汤姆看了展览会。

Herkes onu gördü.

每個人都看見了。

Tom seni gördü.

湯姆看見你了。

Tom dosyayı gördü.

湯姆看了文件。

Hanako onun blöfünü gördü.

花子虛張聲勢。

Bob onu tekrar gördü.

鮑勃看到他了。

O, çocuğu küçük gördü.

- 她看不起这个小伙子。
- 他鄙视那个小伙子。

Onu o da gördü.

他也看見那個。

O, hatalı olduğunu gördü.

他發現自己錯了。

O onu hor gördü.

她看不起他。

Tom Mary'nin ağladığını gördü.

湯姆看見瑪麗在哭。

Tom bir fare gördü.

汤姆看到一只老鼠。

O da onu gördü.

他也看見那個。

O, aynada kendini gördü.

她看到鏡子裡的自己。

O bir doktor gördü.

他看到了一位內科醫師。

O, yurt dışında eğitim gördü.

他出国留学了。

O güzel bir kız gördü.

他看到一位漂亮小姐。

Tom olan her şeyi gördü.

汤姆见证了所有发生的事情。

O onu gördü ve yüzü kızardı.

他看到她就臉紅了。

Dün o, uzun bir adam gördü.

她昨天看见一个高大的男人。

O, kapının yanında bir köpek gördü.

他在門附近看到了一隻狗。

O, girişte genç bir adam gördü.

她在入口看到一個年輕男人。

Dün gece hoş bir rüya gördü.

她昨晚做了个美梦。

O, onu yeni arabasını sürerken gördü.

她看见他驾驶着他的新车。

Dün gece uçan bir UFO gördü.

昨晚他看见天上有个飞碟。

Herhangi biri onun gidişini gördü mü?

有人看见他离开吗?

Belki birkaçınız hayvanat bahçesinde pandalar gördü.

可能你们中的许多人在动物园都看过熊猫。

O, Şikago'ya uçtu, orada bir arkadaşını gördü.

他乘飛機去了芝加哥,在那裏偶然遇見了一個朋友。

O dün gece mutlu bir rüya gördü.

她昨晚做了个美梦。

O, parlak renkli kuşlar, çiçekler ve yapraklar gördü.

他看见色彩鲜艳的鸟、花朵和树叶。

İngilizce bilgisini tazelemek için yurt dışında eğitim gördü.

她在國外學習以便提升她的英語。

Bazı sınıf arkadaşları benim ona çikolata verdiğimi gördü.

- 一些同学看见我给了他巧克力。
- 一些同学看到我给他巧克力了。

O, okul dışında, evi olmayan, karton kutularda yaşayan insanları gördü.

在校外,她见到没有家的人们住在纸板箱里。

- Bir prenses olduğunu hayal etti.
- Rüyasında bir prenses olduğunu gördü.

她梦见她是一个公主。

Bir zamanlar Zhuangzi, rüyasında bir kelebek olduğunu gördü ama uyandığında bir kelebek olduğunu gören Zhuangzi mi yoksa şu anda Zhuangzi olduğunu gören bir kelebek mi olduğuna emin olamadı.

庄子曾梦见自己化身为蝶,当他醒来,他分不清是自己刚刚梦见自己变成蝴蝶呢,还是蝴蝶正梦见它变成了庄子。