Translation of "Bırakmak" in Finnish

0.005 sec.

Examples of using "Bırakmak" in a sentence and their finnish translations:

Sigarayı bırakmak zordur.

On vaikeaa lopettaa tupakointi.

İşimi bırakmak istiyorum.

Haluan lopettaa työni.

Tom sigarayı bırakmak istiyordu.

- Tomi halusi lopettaa tupakoimisen.
- Tomi halusi lopettaa tupakoinnin.

Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.

- Lopeta uhkapelien pelaaminen.
- Sinun täytyy lopettaa uhkapelaaminen.

Bir mesaj bırakmak ister misiniz?

Haluaisitteko jättää viestin?

Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.

Yksikään ei halua jättää parven turvaa.

- Ayrılmak istemiyorum.
- Gitmek istemiyorum.
- Bırakmak istemiyorum.

- En halua lähteä.
- En halua lähteä pois.
- En halua mennä.

- Gitmesine izin vermek zorundasın.
- Bırakmak zorundasın.

Sinun täytyy päästää irti.

İyi bir ilk izlenim bırakmak istiyorum.

Haluan tehdä hyvän ensivaikutelman.

İyi bir ilk izlenim bırakmak istedim.

Halusin tehdä hyvän ensivaikutelman.

Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?

Haluaisitko jättää hänelle viestin?

Tom bana işini bırakmak istediğini söyledi.

Tomi sanoi minulle, että hän haluaa irtisanoutua.

Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.

yöllä on turvallisinta pesiä.

Sigarayı bırakmak kolaydır. Bunu yüzlerce kez yaptım.

Tupakoinnin lopettaminen on helppoa. Olen tehnyt sen satoja kertoja.

Tom Mary'nin neden işini bırakmak istediğini biliyordu.

Tom tiesi miksi Mari halusi lopettaa töissä.

Bir işi yarım bırakmak yapılabilecek en kötü iştir.

Se, että jätätte jotain kesken, on pahin asia, mitä saatatte tehdä.

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

Parittelun päätyttyä - naaras suuntaa maan alle munimaan -

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

Mielestäsi paras tapa on siis jättää valo päälle,

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.

Esimerkiksi banksinmännyn kävyt eivät juurikaan aukea ja vapauta siemeniään ilman merkittävää altistumista korkeille lämpötiloille.