Translation of "Zirveye" in English

Zirveye tırmandık.

We climbed to the top.

Zirveye çıkın!

Go to the top!

...zirveye ulaşmayı başardılar.

and the peak was scaled successfully.

Sonunda zirveye vardık.

We finally got to the summit.

O zirveye yaklaştı.

He came out on top.

O, zirveye çıktı.

She came out on top.

Sonunda, zirveye ulaştık.

At last, we reached the summit.

Biz zirveye ulaşmadık.

We didn't reach the summit.

Zirveye ulaşıldığının haberi geldiğinde...

We were down at the South Col camp when we got the word...

Kabiliyeti onu zirveye çıkardı.

Her ability took her to the top.

Biz nihayet zirveye ulaştık.

We've finally reached the summit.

Oradan sonra hızla zirveye ulaştım.

And so I charged from there towards the summit.

Zirveye vardığımızda hepimiz çığlık attık.

When we reached the summit, we all yelled out into the void.

Hava kararmadan zirveye ulaşmayı umuyoruz.

We hope to reach the summit before it gets dark.

Zirveye ulaşıncaya kadar tırmanarak çıktık.

We climbed on, till we got to the top.

Zirveye vardığımda, ben tamamen bitkindim.

When I reached the summit, I was thoroughly worn out.

Fiyatlar yeni bir zirveye ulaştı.

Prices have reached a new high.

Onlar zirveye bir saldırı düzenlediler.

They made an assault on the summit.

Zirveye tırmanış altı saat sürdü.

The climb to the summit took six hours.

Ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman

And we think to ourselves, "Once I've reached that summit,

- Tom üstün geldi.
- Tom zirveye tırmandı.

Tom came out on top.

Zirveye ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağım.

I'll do whatever it takes to reach the top.

Ancak bu, günümüz dijital çağında zirveye ulaştı.

but this has been turbocharged by the recent digital age.

Biraz daha gayret et ve zirveye ulaşacaksın.

Make one more effort and you will reach the summit.

Tom, kendi sınıfında zirveye yakın mezun oldu.

Tom graduated near the top of his class.

Ancak zirveye ulaşınca muhteşem bir manzaranın tadına varıyorsunuz.

But once you reach the top, you enjoy a great view.

Küçük bir planlama ile, sanırım şirketimizi zirveye götürebiliriz.

With a little planning, I think we can take our company to the top.

Zirveye çıkmak için her zaman rakibin iki adım önünde kalmak zorundasın.

To come out on top, you have to stay two steps ahead of your opponent at all times.