Translation of "Yenmiş" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yenmiş" in a sentence and their english translations:

Ben hakkı yenmiş hissettim.

I felt frustrated.

O bir kaplan tarafından yenmiş.

- He was devoured by a tiger.
- He got eaten by a tiger.

Masada yarı yenmiş bir yemek vardı.

There was some half-eaten food on the table.

O gelmeden önce bütün yemek yenmiş.

All the dinner had been eaten before he came.

Çoğunlukla, baby boomers ile birlikte hakları yenmiş.

And mostly, they're frustrated with baby boomers.

Tom çöp tenekesine yarım yenmiş sandviçi attı.

Tom threw his half-eaten sandwich into the trash can.

Tom masada yarısı yenmiş bir pizza gördü.

Tom saw a half-eaten pizza on the table.

Masanın üstünde yarısı yenmiş bir pizza vardı.

There was a half-eaten pizza on the table.

Mutfak lavabosunun yanında yarısı yenmiş bir elma vardı.

There was a half-eaten apple near the kitchen sink.

Kulübeye girdiğimizde, masada yarısı yenmiş bir turta gördük.

When we entered the shack, we saw a half-eaten pie on the table.

Tom tost makinesinin arkasında yarısı yenmiş bir elma buldu.

Tom found a half-eaten apple behind the toaster.

Prens, genç kızın bir ejderha tarafından yenmiş olduğunu sanmıştı.

The prince thought the young girl had been eaten by a dragon.

Tom yarım yenmiş böreği Mary'den kaptı ve onu yemeye başladı.

Tom grabbed the half-eaten burrito from Mary and started eating it.

Tom Mary'nin arabasının torpido gözünde yarısı yenmiş bir hamburger fark etti.

Tom noticed a half-eaten hamburger on the dashboard of Mary's car.

Tom'un acelesi vardı bu yüzden kahvaltısını sadece yarısı yenmiş olarak bıraktı.

Tom was in a hurry so he left his breakfast only half eaten.