Translation of "Hakları" in English

0.011 sec.

Examples of using "Hakları" in a sentence and their english translations:

Insan hakları kadın hakları umurunda bile değil

human rights don't even care about women's rights

İnsan hakları savunucuları,

It's going to take the civil rights litigators,

Ve insan hakları

and Human

Onların hakları nelerdir?

What are their rights?

İnsan hakları evrenseldir.

Human rights are universal.

Tom'a hakları okundu.

Tom was read his rights.

Ailelerimiz, Vatandaşlık Hakları Hareketi

Our parents were the products of the Civil Rights era,

Ağalık sistemi kadın hakları

weeping system women's rights

Sivil hakları için savaşıyorlardı .

for their civil rights.

Kadın hakları, insan haklarıdır.

Women's rights are human rights.

Çocukların da hakları var.

Children have rights, too.

İnsan hakları ihlaline katılmıyorum.

I don't agree with violation of human rights.

Her müşterinin hakları vardır.

Every client has rights.

Onların da hakları var.

They have rights, too.

Burada olma hakları yok.

They have no right to be here.

Tom'un hakları ihlal edildi.

Tom's rights were violated.

Onnu yapmaya hakları var.

They're entitled to do that.

İnsan hakları umurumda değil.

I don't care about civil rights.

Kadın hakları üzerinde çalışıyoruz.

We're working on women's rights.

Bütün insanların eşit hakları vardır.

All men have equal rights.

Kadınlar için eşit hakları savundu.

She advocated equal rights for women.

Tom bir insan hakları aktivisti.

Tom is a human rights activist.

İnsanların kendilerini savunma hakları vardır.

People have the right to defend themselves.

Hiçbir bireyin hakları ihlal edilmedi.

No individual's rights were violated.

Kadınlar eşit hakları hak ediyor.

Women deserve equal rights.

İnsan hakları, dış politikamızın ruhudur.

Human rights is the soul of our foreign policy.

Bu bir insan hakları ihlalidir.

This a human rights violation.

Tom bir insan hakları avukatıdır.

Tom is a human rights lawyer.

[ Her çocuk eşit hakları hak eder.

[Every child deserves an equal opportunity.

Özgür bir toplumda bireyin hakları önemlidir.

The rights of the individual are important in a free society.

Bir bireyin hakları ve sorumlulukları vardır.

An individual has rights and responsibilities.

İnsan hakları beyannamesi ABD Anayasasını değiştirdi.

The Bill of Rights amended the U.S. Constitution.

Keşke telif hakları çok uzun sürmese.

I wish copyrights didn't last so long.

Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.

Marriage is a type of human rights violation.

Her vatandaşın hakları ve görevleri vardır.

Every citizen has rights and duties.

Hakları için mücadele eden siyahi insanlar vardı;

We've had black people fight for their rights;

Belli insanların ve belli toplumların hakları korunurken

the criminal justice system is not about providing justice,

Çoğunlukla, baby boomers ile birlikte hakları yenmiş.

And mostly, they're frustrated with baby boomers.

Bir demokraside bütün vatandaşların eşit hakları vardır.

In a democracy, all citizens have equal rights.

- Onların hiçbir hakkı yoktu.
- Onların hakları yoktu.

They had no rights.

İnsan hakları mı? İnsan haklarını cehenneme gönderin, ait oldukları yere. Neokonların insan hakları hakkında düşündükleri şey budur.

Human rights? Send human rights to hell, where they belong. That's what the neocons think about human rights.

Işleri zor olan ama insan hakları, insan şerefi

for folks whose jobs are difficult,

Bireyin hakları özgür bir toplumda en önemli haklardır.

The rights of the individual are the most important rights in a free society.

Onun hakları ile ilgili tanığa bilgi verdin mi?

Did you advise the suspect of his rights?

Bu odada kim hakları için ayağa kalkmaya hazır?

Who in this room is prepared to stand up for their rights?

İnsan hakları kavramının açık bir tanımına ihtiyacımız var.

We need a clear definition of the concept of human rights.

Biz insan hakları konusunda kısa bir tartışma yaptık.

We had a brief discussion about human rights.

Hakları alınan ve uyuşturucuya açılan savaşın yanlış tarafında uyanan

it's a culture that was created by marginalizing, disenfranchised minorities

Bu salondakiler çok çalışacak, bu vatandaşlarımıza o hakları tanıyacağız.

People in this saloon will work more and we will give a chance on these rights.

Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.

The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.

Kadına şiddet dünya çapında sıkça yaşanan insan hakları ihlallerindendir.

Violence against women is one of the most frequent violations of human rights worldwide.

Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.

A scholar made an excellent speech about human rights.

Din, sosyal ve insan hakları konularında hala kınanması gereken pek çok konu var.

elements when it comes to its religious, social or human rights issues.

Her neyse, bence bu vaka çok önemli bir soruyu masaya getiriyor: İnsan hakları

Anyway, I think this case puts a very important question on the table: Is it possible to reconcile

Amerika insan haklarını icat etmedi. Gerçek anlamda, tam tersidir. İnsan hakları Amerika'yı icat etti.

America did not invent human rights. In a very real sense, it is the other way round. Human rights invented America.

Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.

However, in China, they don't use a word for "human rights," but instead express it as "fundamental rights".

Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.

Audio read by Jane Goodall from Reason for Hope: A Spiritual Journey by Jane Goodall with Phillip Berman Copyright © 1999 by Soko Publications Ltd. and Phillip Berman. Used by permission of Hachette Audio. All rights reserved worldwide.