Translation of "Yazmış" in English

Numarayı yanlış yazmış olmalıyım.

I must've mistyped the number.

Onu kendi yazmış olamaz.

She can't have written it herself.

Ve biri yoruma şöyle yazmış:

and someone in the comments wrote:

O bir mektup yazmış olacak.

He will have written a letter.

Mako bu mektubu yazmış olamaz.

Mako cannot have written this letter.

Tom zaten Mary'ye yazmış olabilir.

Tom might've written to Mary already.

Tom bu mektubu yazmış olamaz.

Tom can't have written this letter.

Onun adresini bilseydim, ben yazmış olurdum.

If I had known his address, I would have written.

Bu mektubu erkek kardeşim yazmış olmalı.

- My brother must've written this letter.
- My brother must have written this letter.

Tom bunu kendi başına yazmış olamaz.

Tom can't have written this by himself.

Tom bu mektubu kendi yazmış olamaz.

Tom can't have written this letter himself.

O onu bir kalemle mi yazmış?

Did he write it with a pencil?

Kim böyle görgüsüz bir makale yazmış?

Who wrote such an unrefined article?

Sami bloğunda bunun hakkında çok yazmış.

Sami has written about this a lot on his blog.

Bunu İngilizceyi iyi bilen biri yazmış olmalı.

Someone who knows English well must have written this.

- Tom bunu yazmalıydı.
- Bunu Tom yazmış olmalı.

- Tom must've written this.
- Tom must have written this.

Yazılması gereken her şeyi zaten yazmış olmalısın.

- You must've already written everything that needs to be written.
- You must have already written everything that needs to be written.

İngilizceyi iyi bilen biri onu yazmış olmalı.

- Someone who knows English well must have written that.
- Someone who knows English well must've written that.

İngilizceyi iyi bilen biri bunu yazmış olmalı.

- Someone who knows English well must have written it.
- Someone who knows English well must've written it.

Tom Jackson bu filmi yazmış ve yönetmiştir.

Tom Jackson wrote and directed this movie.

Mariah Carey bugüne kadar kaç tane şarkı yazmış?

How many songs has Mariah Carey written to date?

İngilizce kompozisyon çok iyi. Onu kendisi yazmış olamaz.

The English used in the composition is too good. She can't have written it herself.

Eğer o olursa, yazmış olduğum her şeyi yırtıp yakacağım.

- If that happens, I will tear up and burn everything I have written.
- If that happens, I will rip up and burn everything I have written.

Tom'un bu raporu yazmış olması çok zayıf bir olasılıktır.

It's very unlikely that Tom wrote this report.

Coltrane, Giant Steps parçası için bu ilginç akor değişimlerini yazmış,

Coltrane wrote these unique chord changes for Giant Steps, and later went on to use

Doktorun yazmış olduğu ilacı aldıktan sonra kendimi daha iyi hissettim.

I felt better after taking the medicine the doctor had prescribed.

- Tom, Maria' nın ona yazmış olduğu bütün aşk mektuplarını özenle sakladı.
- Tom, Maria' nın ona yazmış olduğu bütün aşk mektuplarını hatıra olarak sakladı.

Tom kept every love letter Mary ever wrote him.

- O, muhtemelen kendi başına mektup yazamaz.
- Mektubu kendi başına yazmış olamaz.

He can't possibly write the letter by himself.

"Hiç Shakespeare tarafından yazılmış bir roman okudun mı?" "Shakespeare bir roman mı yazmış?"

"Have you ever read a novel by Shakespeare?" "Shakespeare wrote a novel?"

- Bunu yazan Tom değilse, kim o zaman?
- Bunu Tom yazmadıysa, kim yazmış o hâlde?

If Tom didn't write this, then who did?

- Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
- Başkan Lincoln bu belgelerin beşini de yazmış.

President Lincoln wrote all five of these documents.