Translation of "Olmalıyım" in English

- Yolumda olmalıyım.
- Gidiyor olmalıyım.

I must be on my way.

- Soğuk almış olmalıyım.
- Üşütmüş olmalıyım.

I must have caught a cold.

- Aklımı kaçırmış olmalıyım.
- Çıldırmış olmalıyım.

I must be out of my mind.

Deşarj olmalıyım.

- I have to let off steam.
- I must let off steam.

Yaklaşıyor olmalıyım.

I must be getting close.

Okulda olmalıyım.

I should be at school.

Kör olmalıyım.

I must be blind.

Hazırlıklı olmalıyım.

I need to be prepared.

Mutlu olmalıyım.

I should be happy.

Uyuyakalmış olmalıyım.

- I must have dozed off.
- I must've dozed off.

Yaşlanıyor olmalıyım.

I must be getting old.

Orada olmalıyım.

- I must be there.
- I should be there.
- I have to be there.

Sakin olmalıyım.

I must be calm.

Yumuşuyor olmalıyım.

I must be getting soft.

Bayılmış olmalıyım.

- I must've fainted.
- I must have fainted.

Gidiyor olmalıyım.

I must be going.

Emin olmalıyım.

I must be sure.

Uyuklamış olmalıyım.

- I must have dozed off.
- I must've dozed off.

Yolumda olmalıyım.

- I must be on my way.
- I should be on my way.

Dinleniyor olmalıyım.

I should be resting.

Ailemle olmalıyım.

I should be with my family.

Tom'la olmalıyım.

I should be with Tom.

Seninle olmalıyım.

I should be with you.

İyi olmalıyım.

I should be fine.

Konsantre olmalıyım.

I must concentrate.

Unutmuş olmalıyım.

- I must've forgotten.
- I must have forgotten.

Onlarla olmalıyım.

I should be with them.

Onunla olmalıyım.

I should be with him.

Sessiz olmalıyım.

I must keep quiet.

Yanılmış olmalıyım.

I must be wrong.

Boston'da olmalıyım.

I should be in Boston.

Sıradaki olmalıyım.

I should be next.

- Rüya görüyor olmalıyım.
- Ben hayal görüyor olmalıyım.

- I must have been dreaming.
- I must've been dreaming.

Nereye transfer olmalıyım?

Where should I transfer?

Pekala, gidiyor olmalıyım.

Well, I must be going.

Berbat görünüyor olmalıyım.

I must look a sight.

Hayal görüyor olmalıyım.

I must be imagining things.

Çok şanslı olmalıyım!

I should be so lucky!

Onu unutmuş olmalıyım.

- I must have forgotten it.
- I must've forgotten it.

Hayal kuruyor olmalıyım.

I must be dreaming.

Aklımı kaçırmış olmalıyım.

I must be out of my mind.

Neden öfkeli olmalıyım?

Why should I be angry?

Eve gidiyor olmalıyım.

I must be going home.

Neden orada olmalıyım?

Why should I be there?

Anneme yardımcı olmalıyım.

I must help my mother.

Onu kaybetmiş olmalıyım.

- I must have lost it.
- I must've lost it.

Ben uyuyakalmış olmalıyım.

- I must have fallen asleep.
- I must've fallen asleep.

Aklımı kaybediyor olmalıyım.

I must be losing my mind.

Oldukça yorulmuş olmalıyım.

- I must have been pretty tired.
- I must've been pretty tired.

Yanlış anlamış olmalıyım.

- I must have misunderstood.
- I must've misunderstood.

Kendimden geçmiş olmalıyım.

- I must have passed out.
- I must've passed out.

Buna sahip olmalıyım.

- I need it.
- I must have this.

Şimdi orada olmalıyım.

I should be there right now.

Sanırım minnettar olmalıyım.

I suppose I should be grateful.

İlaçla uyuşturulmuş olmalıyım.

- I must've been drugged.
- I must have been drugged.

Sağır oluyor olmalıyım.

I must be going deaf.

Ben sarhoş olmalıyım.

I must be drunk.

Belki gidiyor olmalıyım.

Perhaps I should be going.

Sanırım yalnız olmalıyım.

I think I need to be alone.

Ne yapıyor olmalıyım?

- What should I do?
- What should I be doing?

Şimdi işte olmalıyım.

I should be at work now.

Ben çalışıyor olmalıyım.

I should be studying.

Ben kıskanç olmalıyım.

I should be jealous.

Tamamen aptal olmalıyım.

I must be completely stupid.

Daha dikkatli olmalıyım.

I should pay more attention.

Halüsinasyon görüyor olmalıyım.

I must be hallucinating.

Ben gitmiş olmalıyım.

I must be gone.

Ben emekli olmalıyım.

I should retire.

Sanırım teslim olmalıyım.

- I think I should turn myself in.
- I think that I should turn myself in.

Artık Boston'da olmalıyım.

I should be in Boston now.

Çok dikkatli olmalıyım.

I need to be very careful.

Hâlâ yatıyor olmalıyım.

I should still be in bed.

Ben ofisimde olmalıyım.

I should be in my office.

Yakında orada olmalıyım.

I should be there soon.

Yakında evde olmalıyım.

I should be home soon.

Ben vaktinde olmalıyım.

I need to be on time.

Ben evde olmalıyım.

I should be at home.

Ben sessiz olmalıyım.

I need to be quiet.

Ben şimdi evde olmalıyım.

I should be at home now.

Cüzdanımı süpermarkette kaybetmiş olmalıyım.

- I must have lost my purse in the supermarket.
- I must've lost my purse in the supermarket.

Düşünmek için yalnız olmalıyım.

I need to be alone to think.

Tom için mutlu olmalıyım.

I should be happy for Tom.