Translation of "Mektup" in English

- Bir mektup yazıyorum.
- Ben bir mektup yazıyorum.
- Mektup yazıyorum.

- I am writing a letter.
- I'm writing a letter.

Mektup yazın.

Write a letter.

Mektup dağıtılamıyor.

The mail can't be delivered.

Mektup yazmadım.

I didn't write the letter.

Mektup bitti.

The letter was finished.

- Bir mektup okuyorum.
- Bir mektup okudum.

I read a letter.

- Mektup bana yazılmıştı.
- Mektup bana gönderilmişti.

The letter was addressed to me.

- Ben bir mektup yazıyorum.
- Mektup yazıyorum.

I'm writing a letter.

- Bu mektup sana.
- Bu mektup size.
- Bu mektup senin için.

- This letter's for you.
- This letter is for you.

- Mektup henüz geldi.
- Mektup demin geldi.
- Mektup az önce geldi.

The letter has just arrived.

- O bir mektup yazdı.
- Bir mektup yazdı.

He wrote a letter.

- Sana bir mektup yazacağım.
- Sana mektup yazacağım.

I'll write you a letter.

Mektup yarın postalanacak.

The letter will be mailed tomorrow.

Mektup onu üzdü.

The letter made her sad.

Mektup benim için.

The letter is for me.

Mektup kime yazıldı?

Who was the letter written to?

Mektup ne hakkındadır?

What is the letter about?

Son mektup benim.

- The last letter is mine.
- The last card is mine.

Mektup yarın gelecek.

The letter will arrive tomorrow.

Bir mektup yazdım.

I wrote a letter.

Sekreterine mektup yazdırdı.

He had his secretary type letter.

Teyzeme mektup gönderdim.

I addressed the letter to my aunt.

Mektup zarfın içinde.

The letter is inside the envelope.

Bir mektup okuyorum.

- I am reading a letter.
- I read a letter.
- I'm reading a letter.

Bir mektup yazacaksın.

You will write a letter.

Mektup geri geldi.

The letter returned.

Bir mektup yolluyorsun.

You're sending a letter.

Bu bir mektup.

This is a letter.

Bir mektup yazacağım.

I will write a letter.

Mektup açacağı arıyordum.

I was looking for the letter opener.

Bir mektup yazmıyorum.

I am not writing a letter.

Bu mektup imzalanmamış.

This letter has no signature.

İşte ondan mektup.

Here's the letter from her.

Mektup elle yazılmıştı.

The letter was written by hand.

Mektup şifreli yazıldı.

The letter was written in code.

İşte Tom'dan mektup.

Here's the letter from Tom.

Üç mektup vardı.

There were three letters.

İşte onlardan mektup.

Here's the letter from them.

Bir mektup yazdı.

She wrote a letter.

Bir mektup yazıyorum.

- I am writing a letter.
- I'm writing a letter.

Bu mektup kimden?

Who is this letter from?

Mektup ona yazılmıştı.

The letter was written to her.

Bu mektup nedir?

What is this letter?

Üç mektup yazdım.

I've written three letters.

Bu mektup imzasız.

- This letter has no signature.
- This letter is not signed.

Bir mektup yazacağız.

We'll write a letter.

Tom mektup yazmaz.

Tom doesn't write letters.

Ben mektup yazmam.

I don't write letters.

Mektup yazıyor musun?

Do you write letters?

Bu mektup arkadaşımdan

This is the letter from my friend.

Ona mektup gönderdim.

I sent him a letter.

Sana mektup yazacağım.

I'll write you a letter.

Bir mektup yazacak.

He'll write a letter.

- Tom'a bir mektup gönderdim.
- Tom'a bir mektup yolladım.

I sent a letter to Tom.

- Bu mektup yaşlı bayanadır.
- Bu mektup yaşlı kadına.
- Bu mektup yaşlı kadın için.

This letter is to the old woman.

- Ben arkadaşımdan bir mektup aldım.
- Arkadaşımdan bir mektup aldım.

- I received a letter from my friend.
- I got a letter from my friend.

- Tom'a bir mektup yazacağım.
- Ben Tom'a bir mektup yazacağım.

- I'm going to write Tom a letter.
- I'll write Tom a letter.
- I'll write a letter to Tom.

- Mary'ye bir mektup yazdım.
- Ben Mary'ye bir mektup yazdım.

- I wrote Mary a letter.
- I wrote a letter to Mary.

- İnsanlığa bir mektup yazdı.
- Tüm insanlığa bir mektup yazdı.

He wrote a letter to humanity.

"Acil" yazan bir mektup,

A letter reading "urgent",

Bir mektup yazıyor musunuz?

Are you writing a letter?

Mektup yazmayı henüz bitirdim.

I've just finished writing a letter.

Mektup Bill tarafından yazıldı.

The letter was written by Bill.

Mektup kâğıt sepetine bırakılmıştı.

The letter was consigned to the wastepaper basket.

Mektup doğru olarak adreslenmiş.

The letter was correctly addressed.

Bana bir mektup gönderdi.

She sent me a letter.

Bir mektup yazıyorlar mı?

Are they writing a letter?

Sana bir mektup gönderdim.

I sent you a letter.

Mektup arkadaşın olmak istiyorum.

I would like to be your pen pal.

Benim mektup Susie'yi kızdırdı.

My letter made Susie angry.

O bir mektup yazmaktadır.

He has been writing a letter.

Mektup yazmak zorunda mıyım?

Do I have to write a letter?

Ben bir mektup yazıyorum.

- I am writing a letter.
- I'm writing a letter.

O bir mektup yazmaktaydı.

He had been writing a letter.

O bir mektup yazdı.

- He wrote a letter.
- He wrote one letter.

O bir mektup yazıyor.

He writes a letter.

Yarın bir mektup yazacağım.

- I am going to write a letter tomorrow.
- I'm going to write a letter tomorrow.

Bir mektup yazdılar mı?

Did they write a letter?

Bu bir mektup mu?

Is this a letter?

Arkadaşlardan mektup almayı severim.

I like to receive letters from friends.

Sana bir mektup yazabilirim.

I can write you a letter.

İngilizce bir mektup yazmayacağım.

- I will not write a letter in English.
- I'm not going to write a letter in English.
- I won't write a letter in English.

Uzun bir mektup yazıyordum.

I was writing a long letter.