Translation of "Yazarken" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yazarken" in a sentence and their english translations:

Birini yazarken görmedim.

I didn't see anyone writing.

Yazarken kağıtta boşluk bırak.

Leave a margin on the paper when you write.

O yazarken, babası denetleyecek.

While she is writing, her dad will supervise.

İngilizce yazarken, nadiren hata yapar.

When writing English, she rarely makes a mistake.

İngilizce yazarken İngiltere hakkında düşünmem.

I do not think about England, whilst I write in English.

Raporumu yazarken yardıma ihtiyacım yok.

I don't need help writing my report.

Normal, basit bir mesaj yazarken bile,

Even as I go to send a simple text message,

Tom Fransızca yazarken nadiren hatalar yapar.

Tom seldom makes mistakes when writing in French.

Bir roman yazarken, hayal gücümüzü çalıştırırız.

When we write a novel, we exercise our imagination.

Fransızca yazarken çoğu zaman hatalar yapmıyorum.

I don't often make mistakes when writing in French.

Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken

neural read and write with light and sound,

Tom Fransızca yazarken neredeyse hiç hata yapmaz.

Tom almost never makes mistakes when writing in French.

Doktorlar morfin türevi uyuşturucu yazarken dikkatli olmalıdır.

Doctors should exercise caution when prescribing opioids.

O, bu romanı yazarken üç yıl harcadı.

He has spent three years writing this novel.

Dili anlayabiliyorum ama onu yazarken rahat değilim.

I can understand the language, but I'm not comfortable writing it.

Ben fişinizi yazarken siz de lütfen bekleyin/iz.

Please wait a moment while I write out your receipt.

Tom bir dizüstü bilgisayarda yazı yazarken tezgahta oturdu.

Tom sat at the counter, typing on a notebook computer.

- İki eliyle de yazabiliyor.
- Yazarken iki elini de kullanabiliyor.

He can write with both hands.

Tom, top oynarken sol ayağını, yazarken ise sağ elini kullanır.

Tom kicks a football with his left foot, but writes with his right hand.

Bazı insanlar yazarken müzik dinler, ancak diğerleri verimliliklerini engellediğini söylüyor.

Some people listen to music when writing, but others say it hampers their productivity.

Fransızca öğretmenim bana Fransızca olarak yazarken nadiren hata yaptığımı söyler.

My French teacher tells me that I seldom make mistakes when writing in French.

Öğretmen onu sınıfta mesaj yazarken yakaladığında Tom'un telefonuna el koydu.

The teacher confiscated Tom's phone when she caught him texting in class.

Ve bazı yazarların onları yazarken aylar, belki de yıllar harcadığını biliyordum.

and that some author had spent months, maybe years, writing them.

Ben doğuştan Japonca konuşan bir kadınım. Ancak durum böyle olmasına rağmen, yazarken veya konuşurken bazen hâlâ küçük hatalar yapıyorum.

I am a native Japanese-speaking woman. But even though this is the case, I sometimes still make small mistakes when I am writing or speaking.

Bir Alman gazetesi için yazarken bazı gramer halini datif haliyle değiştirmen gereken her birkaç cümle ya da İngilizce çevirisi ile değiştirmen gereken bir isim dilsel olarak makaleni daha ilginç yapacaktır.

When writing for a German newspaper, every few sentences you should replace some grammatical case with a dative, or a noun with its English translation, to make your article linguistically more interesting.