Translation of "Yapar" in English

0.012 sec.

Examples of using "Yapar" in a sentence and their english translations:

...hamlesini yapar.

it strikes.

- Herkes hata yapar.
- Herkes hatalar yapar.

- All men are fallible.
- Everyone makes mistakes.
- Everybody makes mistakes.

Erkekler ev yapar, kadınlar yuva yapar.

Men make houses, women make homes.

- Üzgünken bunu yapar.
- Üzüldüğünde bunu yapar.

She does that when she's sad.

Korona ne yapar?

What does corona do?

Demokrat yapar mı?

year 2020?

Giysi insan yapar.

Clothes make the man.

Arılar bal yapar.

Bees make honey.

Sunucular ne yapar?

What do announcers do?

Köpeğiyle yürüyüş yapar.

She takes a walk with her dog.

Onu yapar mısın?

Will you do that?

Bunu yapar mısın?

Will you do it?

Tom bağış yapar.

Tom gives to charities.

Herkes hata yapar.

Everyone makes mistakes.

Onu herkes yapar.

- Everyone is doing it.
- Everybody does that.
- Everyone does it.
- Everyone does that.
- Everyone is doing that.
- Everybody is doing that.

Tatoeba bağımlılık yapar.

Tatoeba is addictive.

Kuşlar yuva yapar.

Birds build nests.

Herkes hatalar yapar.

- Everyone makes mistakes.
- Everybody makes mistakes.

Annem kek yapar.

My mother makes cakes.

O bunu yapar.

That does it.

Tom istediğini yapar.

Tom does what he wants.

Kim programı yapar?

Who makes the schedule?

Herkes bunu yapar.

Everybody does this.

Herkes dedikodu yapar.

Everyone gossips.

Çocuklar hatalar yapar.

Kids make mistakes.

Tom egzersiz yapar.

Tom exercises.

Tom isteyerek yapar.

Tom volunteers.

Yapar gibi görünmüyordum.

I wasn't pretending.

Onu kim yapar?

Who does that?

Tom mobilya yapar.

Tom makes furniture.

Salata yapar mısın?

Could you make the salad?

Kafein bağımlılık yapar.

Caffeine is addictive.

İnsanlar hata yapar.

People make mistakes.

Tehlike sessiz yapar.

Danger makes dumb.

Herkes istediğini yapar.

Everyone does what they want.

Tom böyle yapar.

That's what Tom does.

Tehlike suskun yapar.

Danger makes mute.

Politikacılar ne yapar?

What do politicians do?

Tom işini yapar.

Tom does his job.

Spor yapar mısın?

Do you play sports?

Meditasyon yapar mısın?

Do you meditate?

Yoga yapar mısın?

Do you do yoga?

Onu yapar mıydın?

Would you have done that?

Tom onu yapar.

Tom does that.

Aşçılar yemek yapar.

Cooks make food.

Sık hata yapar.

He often makes mistakes.

Çok hata yapar.

She often makes mistakes.

Elbiseler insan yapar, eski püskü elbiseler bit yapar.

Clothes make people, rags make lice.

- Tom onu yapar mı?
- Tom bunu yapar mıydı?

Would Tom do that?

Ve ülkede reformlar yapar..

power, and reform the country.

Fakat bunu nasıl yapar?

do you do that?

Teyzen ne iş yapar?

What does your aunt do?

Yapabilen yapar, yapamayan öğretir.

He who can, does. He who cannot, teaches.

Totoro herkesle arkadaşlık yapar.

Totoro makes friends with everyone.

O, akşam ne yapar?

What does she do in the evening?

O, saçını topuz yapar.

She wears her hair in a bun.

O, nadiren kahvaltı yapar.

She seldom eats breakfast.

O sıkı pazarlık yapar.

He drives a hard bargain.

Tom lezzetli kurabiyeler yapar.

Tom makes delicious cookies.

Tom lezzetli kahve yapar.

Tom makes delicious coffee.

Tom mükemmel iş yapar.

Tom does excellent work.

Babam parkta yürüyüş yapar.

My father takes a walk in the park.

O tahıl ticareti yapar.

He deals in grain.

O viski ticareti yapar.

He deals in whiskey.

O, mobilya ticareti yapar.

He deals in furniture.

O, koyu makyaj yapar.

She wears heavy makeup.

O üzümlerden şarap yapar.

He makes wine from grapes.

O onu nasıl yapar?

- How does she do it?
- How does she do this?

O onu hızlı yapar.

He does it fast.

O, onu hızlı yapar.

She does it fast.

Tom yavaş çeviri yapar.

Tom translates slowly.

Sade, basit açıklamalar yapar.

He gives plain, simple explanations.

O pireyi deve yapar.

He makes a mountain out of a molehill.

O tüm yemekleri yapar.

She does all the cooking.

O bunu nasıl yapar?

How does he do this?

Tom annesiyle kahvaltı yapar.

Tom eats breakfast with his mother.

Herkes bazen hatalar yapar.

Everyone makes mistakes sometimes.

Yaptığın işi iyi yapar.

She's good at what she does.

O, çok makyaj yapar.

She wears a lot of makeup.

Tom nerede alışveriş yapar?

Where does Tom shop?

Bu işi biri yapar.

Someone will do this job.

Tom başka ne yapar?

What else does Tom do?

Bunu hiç yapar mısın?

Do you ever do that?

Tom bunu nasıl yapar?

How does Tom do this?