Translation of "Normal" in English

0.019 sec.

Examples of using "Normal" in a sentence and their english translations:

- Ateşi normal.
- Onun sıcaklığı normal.

His temperature is normal.

normal süredir.

to get treatment.

''Korkman normal.''

"It's normal to be scared."

O normal.

- That's normal.
- It's normal.

Endişelenmek normal.

It's normal to be worried.

Tom normal.

Tom is normal.

Bu normal.

- That's normal.
- It's normal.
- This is normal.

Tamamen normal.

- It's totally normal.
- It's completely normal.
- That's pretty normal.

Normal hissediyorum.

I feel normal.

Normal mi?

- Is this normal?
- Is that normal?

İşler normal.

Things are normal.

Brezilya'da normal.

It's normal in Brazil.

Normal görünüyorsun.

You look normal.

Şüphelenmek normal.

It's OK to have doubts.

Tüm seçenekler normal.

All options are normal.

Bu normal değil.

- This isn't normal.
- This ain't normal.
- That's not normal.
- This is not normal.
- It's not normal.

Saatim normal çalışmıyor.

My watch is not working normally.

Bu tamamen normal.

It's perfectly normal.

Normal olmak istiyorum.

I want to be normal.

O tamamen normal.

It's totally normal.

Her şey normal.

- Everything is normal.
- Everything's normal.

Sen normal değilsin.

You're not normal.

Onlar normal insan.

They are normal people.

Tom'un nabzı normal.

Tom's pulse is normal.

Normal görünüyor muyum?

Do I look normal?

Tom normal görünüyor.

Tom seems to be normal.

Evet, o normal.

Yes, that's normal.

Çok normal değilim.

I'm not so normal.

Bu biraz normal.

This is somewhat normal.

O normal görünüyordu.

It seemed normal.

Sanırım Tom normal.

I think Tom is normal.

Ben normal değilim.

I'm not normal.

Tom normal değil.

Tom isn't normal.

Onların hepsi normal.

They're all normal.

Bu çok normal.

It's very normal.

O kusursuzca normal.

That's perfectly normal.

Sanırım bu normal.

I guess that's normal.

Bu oldukça normal.

That's pretty normal.

Bu normal görünmüyor.

This doesn't seem normal.

Hayır, normal değil.

No, it's not normal.

Bu normal mi?

Is it normal?

Biz normal değiliz.

We're not normal.

Senin nabzın normal.

Your pulse is normal.

Tom'un tansiyonu normal.

Tom's blood pressure is normal.

Onlar normal çocuklar.

They're normal kids.

Onlar normal çocuklardı.

They were normal kids.

Ben normal hissetmedim.

I didn't feel normal.

Ben normal hissetmiyorum.

I don't feel normal.

O burada normal.

That's normal here.

Normal davranmaya çalış.

Try to act normal.

Tom normal görünüyordu.

Tom seemed to be normal.

Tom normal değildi.

Tom wasn't normal.

Neden normal olamazsın?

Why can't you be normal?

- Bütün bunlar gayet normal.
- Bütün bunlar tamamen normal.

All of this is perfectly normal.

- Normal bir kadına benziyor.
- Normal bir kadın gibi görünüyor.

She looks like a normal woman.

O normal başlangıç ​​zamanı.

That is the regular starting time.

Benim vücut ısım normal.

My temperature is normal.

Tom normal bir adam.

Tom is a normal guy.

Bu normal bir olgudur.

It's a normal phenomenon.

Sadece normal olmak istiyorum.

I just want to be normal.

Hayır, o normal değil.

- No, that is not normal.
- No, that's not normal.

Tom normal, değil mi?

Tom is normal, isn't he?

Bunun hepsi oldukça normal.

It's all quite normal.

Normal olarak nefes al.

Breathe normally.

Hayır, o normal değildir.

- No, that is not normal.
- No, that's not normal.

Her şey normal görünüyor.

Everything looks normal.

Bu normal bir işlemdir.

This is the regular procedure.

Ben normal bir kızım.

I'm a normal girl.

Normal olduğunu düşünüyor musun?

Do you think you're normal?

Ben normal görüşe sahibim.

I have normal eyesight.

Her şey normal görünüyordu.

Everything felt normal.

Neden sadece normal olamıyorsun?

Why can't you just be normal?

Tom normal nefes alıyor.

Tom is breathing normally.

Tom normal olarak yürüyor.

Tom is walking normally.

Bunu normal olarak yapmam.

I don't normally do this.

Ben normal bir adamım.

I'm a normal guy.

O normal değil mi?

Is that not normal?

O çok normal görünüyor.

It seems very normal.

Sanırım bu oldukça normal.

I think that's quite normal.

Bu oldukça normal değil.

- It's not quite normal.
- It isn't quite normal.

Tom normal bir ergendir.

Tom is a normal teenager.

Tom bana normal görünüyor.

Tom looks normal to me.