Translation of "Yarını" in English

Ben yarını bilmeliyim.

I need to know tomorrow.

Ben yarını bekleyemem.

I can't wait for tomorrow.

- Yarını dört gözle bekliyorum.
- Yarın için sabırsızlanıyorum.
- Yarını iple çekiyorum.
- Yarını sabırsızlıkla bekliyorum.

I'm looking forward to tomorrow.

Yarını dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to tomorrow.

Yarını gerçekten dört gözle bekliyorum.

I'm really looking forward to tomorrow.

Yarını birlikte geçirmek için hazırlık yaptık.

We've made arrangements to spend tomorrow together.

Ölüm çok güzel olmalı. Kafanın üzerinde sallanan yeşil otları olan yumuşak kahverengi toprakta uzanmak ve sessizliği dinlemek. Dünü ve yarını olmamak. Zamanı unutmak, hayatı bağışlamak, barışık olmak.

Death must be so beautiful. To lie in the soft brown earth, with the grasses waving above one's head, and listen to silence. To have no yesterday, and no tomorrow. To forget time, to forgive life, to be at peace.