Translation of "Dört" in English

0.031 sec.

Examples of using "Dört" in a sentence and their english translations:

Dört.

Four.

Kural dört:

Rule four:

(Dört ton)

(Four tones)

Saat dört.

It's four o'clock.

- Dört erkek kardeşim var.
- Dört biraderim var.

I have four brothers.

Leyla'nın dört farklı erkekten dört çocuğu vardı.

Layla had four children with four different men.

- Dört kedim var.
- Benim dört kedim var.

I have four cats.

Dört: Çığlık at.

Four: Scream.

Kız: On dört.

Girl: Fourteen.

Dört tane soru.

Four questions.

Yaşantım dört dörtlük.

My life is perfect.

Gözlerini dört aç.

Keep our eyes peeled.

Pilavımız dört yuandır.

Our pilaf is four yuan.

Dört beşten azdır.

- It's five before four o'clock.
- It's five till four.

Kitap dört dolar.

The book costs 4 dollars.

Dört çocuğum vardı.

I had four children.

Dört aylık hamileyim.

- I am four months pregnant.
- I'm four months pregnant.

Dört haftadır tatildeyim.

I'm on holiday for four weeks.

Dört bardak içeceksin.

You'll drink four glasses.

Dört ışık var!

There are four lights!

Yirmi dört yaşındayım.

- I'm 24 years old.
- I'm 24.
- I am 24 years old.

Dört fikir önerildi.

Four ideas were proposed.

Dört yaşındayken okuyabiliyordu.

She could read when she was four.

Dört yıldır evliyim.

I've been married for four years.

Dört gündür bilgisayarsız.

He has been stuck without a functional computer for four days.

Dört haftalık hamileyim.

I'm four weeks pregnant.

Dört çalışanım var.

I have four employees.

Saat dört uygun.

Four o'clock is fine.

Dört çocuk yeterli.

Four kids are enough.

Bir karenin dört köşesi ve dört kenarı vardır.

A square has four corners and four sides.

"Dört artı beş kaçtır?" "Dört artı beş dokuzdur."

"What is four plus five?" "Four plus five is nine."

- Başkan dört yıllığına seçildi.
- Cumhurbaşkanı dört yıllığına seçildi.

The president was elected for four years.

- Dört yıl Amed'de yaşadım.
- Dört yıl Diyarbakır'da yaşadım.

- I lived in Amed four years.
- I lived in Diyarbakir four years.

- Dört yıldır İngilizce okuyorum.
- Dört yıldır İngilizce eğitimi alıyorum.
- Dört yıldır İngilizce çalışıyorum.

I have been studying English for four years.

- Dört gündür yatakta hasta.
- O dört gündür yatakta hasta.

He has been ill in bed for four days.

- Dört boyutluları hayal etmek zordur.
- Dört boyutluları görselleştirmek zordur.

It's difficult to visualize four dimensions.

Dört silahlı adam bankayı soyup dört milyon dolarla kaçtı.

Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Dört tanesi akıl hastanesinde.

Four in the asylum, OK?

Dört tane. Düşünebiliyor musunuz?

Just four. Can you imagine?

Dört numara: Akışına bırakın.

Number four: Go with the flow.

Dört yıl çabuk geçti,

Fast-forward four years,

Çocukluğumdaki dört kanallı televizyondan

We've gone from the four television channels of my childhood

Burada dört aşamaya geliyoruz.

It comes down to four As.

Ve bir sonraki dört

and the next one in four,

Dünya'nın dört bir yanında

All around the planet,

Dünyanın dört bir yanında...

All around the planet,

Bu kitap dört dolar.

This book costs 4 dollars.

Yangında dört aile öldürüldü.

Four families were killed in the fire.

Dört kişilik bir aileyiz.

We are a family of four.

Yağmur dört gün sürdü.

The rain lasted four days.

O, dört santimetre kalınlığındadır.

It is four centimeters thick.

Göl dört mil genişliğindedir.

The lake is four miles across.

Komite dört üyeden oluşur.

The committee consists of four members.

Sınıf dört gruba ayrıldı.

The class was divided into four groups.

Dört çarpı beş yirmidir.

- Four times five is twenty.
- Five fours are twenty.

O dört dil biliyor.

He is familiar with four languages.

O zevkten dört köşe.

He's tickled pink.

Partini dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to your party.

Geçindirecek dört çocuğu var.

He has four children to provide for.

Kar dört gün sürdü.

The snow lasted four days.

Benim dört çocuğum var.

I have four children.

Dört yeni kitap okudum.

I read four new books.

Dört odalı daire kiraladı.

- She rented a four-room flat.
- She rented a four-room apartment.

Onlar dört yıldır evliler.

They have been married for four years.

Aslında dört bacağımız vardır.

We actually have four legs.

Dört kız kardeşim yok.

I don't have four sisters.

Dört gündür yemek yemedim.

I haven't eaten in four days.

O, dört dil konuşuyor.

He speaks four languages.

Dört adam şarkı söylüyor.

Four men are singing.

Onu dört gözle bekliyorum.

- I look forward to it.
- I'm looking forward to that.

Mektubunu dört gözle bekliyorum!

- I'm looking forward to your letter!
- I'm looking forward to your letter.

Tom dört gol attı.

Tom scored four goals.

Dört gündür evde yalnızım.

I have been home alone for four days.

Tom dört yıldır burada.

Tom has been here for years.

Dört gün sonra ayrıldık.

We left four days later.

Jorge dört dil konuşuyor.

Jorge can speak four languages.

Bugün dört yaşına giriyorsun.

Today you turn four years old.

Noeli dört gözle bekliyorum.

I am looking forward to Christmas.

Ona dört dolar ödedim.

I paid him four dollars.

Yarını dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to tomorrow.

Dört saat içerisinde varacağım.

I will arrive in four hours.

Kırk dört misafirimiz var.

We have forty-four guests.

Jorge dört dil konuşur.

Jorge speaks four languages.

Ailemde dört kişi var.

There are four members in my family.

Sabah dört dersimiz var.

We have four classes in the morning.

Dört at merayı dolaşıyor.

Four horses roam the pasture.

Tom'un dört ası vardı.

Tom had four aces.

Dört gün kar yağdı.

It snowed for four days.

O, yirmi dört yaşında.

- He is twenty-four years old.
- He's twenty-four years old.