Translation of "Yıkamana" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yıkamana" in a sentence and their english translations:

Arabayı yıkamana yardımcı olurum.

I'll help you wash the car.

Bulaşıkları yıkamana yardım edebilir miyim?

Could I help you do the dishes?

Belki Tom arabanı yıkamana yardım edebilir.

Perhaps Tom can help you wash your car.

Bulaşıkları yıkamana yardım etmememi ister misin?

- Do you want me to help you wash the dishes?
- Would you like me to help you wash the dishes?

Yemekten sonra bulaşıkları yıkamana gerek yok.

You need not wash the dishes after meals.

Saçını her gün yıkamana gerek yok.

There's no need to wash your hair every day.

Tom pencereleri yıkamana yardım ediyor mu?

Does Tom help you wash windows?

Çamaşırı yıkamana yardım etmemi istemediğinden emin misin?

Are you sure you don't want me to help you do the laundry?

Neden Tom'un arabayı yıkamana yardım etmesini istemiyorsun?

Why don't you ask Tom to help you wash the car?

Tom bulaşıkları yıkamana ne sıklıkta yardımcı olur?

How often does Tom help you wash the dishes?

Tom'u arabanı yıkamana yardım etmeye nasıl ikna ettin?

How did you persuade Tom to help you wash the car?

Tom'u arabanı yıkamana yardım etmeye ikna edebildin mi?

Were you able to convince Tom to help you wash your car?

- Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim.
- Bulaşıkları yıkamana yardım edeyim.

Let me help you with the dishes.

Tom bulaşıkları yıkayacağını söyledi, bu yüzden senin yıkamana gerek yok.

- Tom said he'd wash the dishes, so you don't have to.
- Tom said that he'd wash the dishes, so you don't have to.