Translation of "Edebilir" in English

- Sana yardım edebilir miyim?
- Yardım edebilir miyim?
- Size yardım edebilir miyim?

Can I give you a hand?

- O, ısıtıcıyı tamir edebilir.
- Sobayı tamir edebilir.

He can fix the heater.

Yardım edebilir miyim?

Can I help?

Yardım edebilir misin?

Could you help?

Devam edebilir miyiz?

Can we move on?

Devam edebilir miyim?

Can I continue?

İnsanlar fark edebilir.

People might notice.

Tom itiraz edebilir.

Tom might object.

Hayal edebilir misin?

Can you imagine?

Tom yardım edebilir.

Tom might be able to help.

Ziyaret edebilir miyim?

Can I stop by?

Teknoloji yardım edebilir.

Technology can help.

Herkes yardım edebilir.

Everyone can help.

Tom tanıklık edebilir.

Tom may testify.

Yardım edebilir miyiz?

Can we help?

Acele edebilir misin?

Can you hurry up?

Devam edebilir misin?

Can you proceed?

Telefon edebilir miyim?

Can I call?

- Buraya park edebilir miyim?
- Burada park edebilir miyim?

Can I park here?

- O sana yardım edebilir.
- O size yardım edebilir.

He can help you out.

- Bunu tamir edebilir misin?
- Bunu tamir edebilir misiniz?

Can you fix this?

- Bu hangi şekilde yardım edebilir?
- Bu nasıl yardım edebilir?

How is that helpful?

önceden tahmin edebilir miyiz?

can we guess

Bunu teslim edebilir misin?

Can you deliver this?

Pardon tekrar edebilir misiniz?

- Sorry, could you repeat that?
- Could you please say that again?

Mary iyi dans edebilir.

Mary can dance well.

Nesneyi tarif edebilir misiniz?

Can you describe the object?

Seyahatime devam edebilir miyim?

Can I continue my trip?

Fiyatı tahmin edebilir misiniz?

Can you guess the price?

Tom ona yardım edebilir.

We might be able to help her.

Size yardım edebilir miyim?

Can I help you at all?

Mesajı deşifre edebilir misiniz?

- Can you decipher the message?
- Can you decode the message?

Bana yardım edebilir misin?

Can you help me?

Bize yardım edebilir misin?

Can you help us?

Sana yardım edebilir miyim?

May I assist you?

Buraya park edebilir misin?

Can you park here?

Sizinle dans edebilir miyim?

May I dance with you?

Görüşümü ifade edebilir miyim?

Might I express my opinion?

Güvenliğimizi garanti edebilir misin?

Can you guarantee our safety?

Öğrenmeme yardım edebilir misin?

Can you help me find out?

Onlara yardım edebilir miyiz?

Can we help them?

Onu idare edebilir misin?

Can you handle that?

Şimdi sipariş edebilir miyim?

Can I order now?

Onu tamir edebilir misin?

Can you fix it?

Onu tarif edebilir misin?

Can you describe it?

Onu deşifre edebilir misin?

Can you decode it?

İnmeme yardım edebilir misin?

Can you help me down?

Onları tarif edebilir misin?

Can you describe them?

Onu garanti edebilir misin?

Can you guarantee that?

Şimdi sipariş edebilir miyiz?

Could we order now?

Tom sana yardım edebilir.

- Tom could help you.
- Tom might help you.

Yoktan var edebilir miyiz?

Can we create something out of nothing?

Gelip yardım edebilir misin?

Could you come and help?

Tom bizi yok edebilir.

Tom is able to destroy us.

Olanları tarif edebilir misin?

Can you determine what happened?

Hey, devam edebilir miyiz?

Hey, can we get a move on?

Kahvaltıda yardım edebilir miyim?

Can I help with breakfast?

Bu sana yardım edebilir.

This may help you.

Seninle dans edebilir miyim?

Can I have a dance with you?

Burada dans edebilir miyim?

Can I dance here?

Darbeler siyaseti tehdit edebilir.

Coup d'états can threaten the politics.

Sanırım Tom yardım edebilir.

- I think Tom can help.
- I think that Tom can help.

Dikkatinizi rica edebilir miyim?

Do I have your attention?

Bize yardım edebilir misiniz?

Could you help us?

O bize yardım edebilir.

He might be able to help us.

Onlar bize yardım edebilir.

They might be able to help us.

Tom bize yardım edebilir.

- Tom might be able to help us.
- Tom may be able to help us.

Tom bana yardım edebilir.

Tom might be able to help me.

O bana yardım edebilir.

He might be able to help me.

Onlar bana yardım edebilir.

They might be able to help me.

Onlar sana yardım edebilir.

They might be able to help you.

Düzgün ateş edebilir misin?

Can you shoot straight?

Ona itimat edebilir miyiz?

Can we trust him?

Tom Mary'ye yardım edebilir.

Tom might be able to help Mary.

Tom kurtulmamıza yardım edebilir.

Tom can help us get away.

Belki Tom yardım edebilir.

Maybe Tom could help.

Bunu tamir edebilir miyiz?

Can we fix it?

Lavabomuzu tamir edebilir misin?

Can you fix our sink?