Translation of "Tutulur" in English

Yazışmalar birkaç dosyada tutulur.

The correspondence is kept in several files.

Bu Tom'dan gizli tutulur.

It's kept secret from Tom.

Onun odası onun tarafından temiz tutulur.

His room is kept clean by her.

Buradaki oteller aşırı derecede temiz tutulur.

The hotels here are kept unusually clean.

- Tom'a söyleme.
- Bu, Tom'dan gizli tutulur.

It's a secret from Tom.

Elle tutulur bir şeye ilgi duymamak kolay.

to not engage with something solid.

Kraliyet mücevherleri kilit ve anahtara bağlı tutulur.

The royal jewels are kept under lock and key.

Pek çok hastanede klinik kayıtları alfabetik sıraya göre tutulur.

The clinical records in most hospitals are kept in alphabetical order.

- İşe yarar bir şey yap.
- Elle tutulur bir şey yap.

Do something useful.

Güneş tutulur tutulmaz, Güneşin iç içe mineraller halkasının ayın etrafında bütün yönlere parladığı görülebilir. Güneşin koronasının görülebileceği tek zaman toplam güneş tutulması sırasında olduğu için bu muhteşem bir manzaradır.

Once the Sun is totally eclipsed, the Sun's corona can be seen shining in all directions around the Moon. This is a spectacular sight because the only time the Sun's corona can be seen is during a total solar eclipse.