Translation of "Kolay" in Chinese

0.012 sec.

Examples of using "Kolay" in a sentence and their chinese translations:

Bu kolay!

这很容易啊!

Kolay kurtuldun.

你侥幸了。

Konuşmak kolay.

說得簡單。

Çok kolay.

这很容易。

Bu kolay.

这很容易。

- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.
- Söylemesi kolay ama yapması zor.

说起来容易,做起来难。

Hangisi daha kolay?

哪一個最簡單?

Bu çok kolay.

那太简单了。

Bu kolay değildi.

它不容易。

Bu oyun kolay.

这款游戏很容易。

- Çeviri kesinlikle kolay değil.
- Çeviri hiçbir şekilde kolay değildir.

翻譯絕對不是一件易事。

Onu yapmak çok kolay.

小菜一碟。

İngilizce konuşmayı kolay buldum.

我發覺說英語很簡單。

İngilizce öğrenmek kolay değildir.

要精通英語不容易。

İngilizcede ustalaşmak kolay değildir.

要精通英語是不容易的。

Tebeşirle yazmak kolay değil.

用粉笔写字不容易。

Gözlerim çok kolay yorulur.

我的眼睛很容易疲劳。

O, düşündüğümden daha kolay.

它比我想的容易。

Söylemek yapmaktan daha kolay.

- 說的比做的簡單。
- 说起来容易,做起来难啊!

O kolay bir zafer.

這是一個輕鬆取得的勝利。

İngilizce konuşmak kolay değildir.

說英語是不容易的。

Soruların kolay olduğunu düşündüm.

我認為這些問題很容易。

Daha kolay sorularla başlamalısın.

你應該先從最簡單的問題開始。

Ahşap çok kolay yanar.

木头很容易燃烧。

Bu kitap kolay okunuyor.

这本书很易读。

Bu soruları cevaplamak kolay.

這些問題太容易回答了。

Bu soru kolay değildir.

这个问题不简单。

Bu kitabı okumak kolay.

读这本书很容易。

Bu arabanın kullanımı kolay.

這輛車很容易操控。

Çince öğrenmesi çok kolay.

中文学起来太容易了。

Köpekleri eğitmek kolay değil.

訓練狗是不容易的。

- Bu kolay.
- Bu basit.

这很容易。

Kolay bir yarış değildi.

这不是个容易的赛跑。

Bu kitap kolay okunur.

- 這本書很容易讀。
- 这本书很易读。

İngilizce bizim için kolay değildir.

英语对我们来说不容易。

İngilizce benim için kolay değil.

英語對我來說並不容易。

Yabancı dilleri konuşmak kolay değildir.

講外語是不容易的。

Almanca kolay bir dil değildir.

德语不是一门容易的语言。

Tenis oynamak benim için kolay.

打网球对我来说很简单。

Bu ne kolay bir problem!

好簡單的問題啊!

Bana kalırsa İngilizce kolay değil.

英語對我來說並不容易。

İngilizce kolay değil ama enteresan.

- 英语不容易,但很有意思。
- 英语不简单,但是很有趣。

İşimin kolay olduğunu düşünüyor musun?

你觉得我的工作简单吗?

Bu araba çok kolay kullanılır.

这车容易开。

Bu sözlükteki örnekleri anlamak kolay.

這本字典的例句十分淺白易懂。

Oldukça kolay şekilde kontrolden çıkar.

他很容易發脾氣。

İngilizce kolay değil, ancak ilginç.

英语不容易,但很有意思。

Babasının ölüm şoku kolay kolay geçmedi ve onun canı hiç dışarı gitmek istemedi.

她完全沒有出外的心情,因為那種突然失去父親的痛苦,一直在她的心頭揮之不去。

- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Söylemek yapmaktan kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

說的比做的簡單。

Matematik benim için kolay bir konudur.

數學對我來說是一個容易的科目。

Yabancı bir dil öğrenmek kolay değildir.

学会一门外语不容易。

İngilizce, onu öğrenmesi için kolay değildir.

英語對他來說是不容易學的。

Bu cümleyi çevirmek çok kolay olacak.

翻译这个句子会很容易。

İngilizce konuşmanın oldukça kolay olduğunu keşfettim.

我發覺說英語很簡單。

Farkı çok kolay bir şekilde görebileceksin.

- 您很容易就能看出区别。
- 你们很容易就能看出区别。

İngilizce konuşmak kolay değil ama eğlencelidir.

說英語不容易,但是它很有趣。

Bana daha kolay bir şey sor.

问我简单些的。

İngilizce kolay değildir, fakat çok ilginçtir.

英语不容易,但很有意思。

Benim için Japonca konuşmak cidden kolay.

讲日语对我来说很简单。

Işık kolay okuyamayacağım kadar çok loş.

灯光太暗了,我没法阅读。

Bunun senin için kolay olmadığını biliyorum.

我知道這對於你不容易。

Bu kitabı okumak benim için kolay.

这本书很好懂,对我来说。

Her zaman dürüst olmak kolay değildir.

要一直誠實是不容易的。

Konuşabileceğin dilleri kontrol etmek kolay değil.

控制自己会说的语言太不简单呀!

İyiyi kötüden ayırt etmek kolay değildir.

区分善恶不容易。

İngilizce bir aşk mektubu yazmak kolay değildir.

- 用英文寫情書是不容易的。
- 用英文写情书不容易。

Onun yerini alabilecek birini bulmak kolay olmayacak.

找到一位能够代替他的人不会是容易的任务。

O kadar da kolay değil, değil mi?

看来没那么容易啊。。。

Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.

- 统治一个国家不是一件简单的工作。
- 统治一个国家不是一个简单活。

Fransızca konuşmayı İngilizceden çok daha kolay buluyorum.

對我來說法語比英語說起來簡單得多。

Bu sorunu aslıda düşündüğümden daha kolay buluyorum.

我发现问题比我原以为的容易。

Bu kitap onların okuması için yeterince kolay.

这本书他们读起来够简单了。

Sigarayı bırakmak kolay, seni bırakmak çok zor.

戒煙容易,戒你太難!

Bunu yapmak insanların düşündüğü gibi kolay değildir.

这并不像一般人觉得的那么容易。

Bir maymun için ağaca tırmanmak kolay bir şeydir.

对猴子来说,爬树很容易。

- Bu kitap kolay okunur.
- Bu kitabı okuması kolaydır.

- 這本書很容易讀。
- 这本书很易读。

Basit İngilizceyle yazıldığı için bu kitabı okumak kolay.

由於是用簡單的英語所寫的,這本書很容易閱讀。

Problemi aslında onun olmasını inandığımdan daha kolay buluyorum.

我发现问题比我原以为的容易。

O, nefes alışı kadar çok kolay yalan söyler.

他明显在撒谎。

Tom'un Mary'nin sağlık problemleri ile ilgilenmesi kolay değildi.

处理玛丽的健康问题对汤姆来说不容易。

- Yüzme öğrenmek çok kolaydır.
- Yüzmeyi öğrenmek çok kolay.

学游泳非常简单。

Bu elektronik sözlük hakkında iyi şey taşımasının kolay olmasıdır.

这电子辞典的好处就是便于携带。

Bu kitap, yeni başlayanların anlaması için kolay İngilizce ile yazılmıştır.

这本书是用简单英语写成的,让初学者看得懂。

Bu kitap yeni başlayanların anlaması için çok kolay İngilizce ile yazılmış.

這本書是用簡單的英文寫成的,初學者也可以看得懂。

Elli yaşından sonra yeni bir dil öğrenmek o kadar kolay değil.

五十岁以后学一门新的语言不是那么容易。

- O, o kadar kolay sinirlenir ki herkes ondan kaçınır.
- Sinirleri çok çabuk bozulduğu için herkes ondan çekiniyor.

他動不動就發脾氣,所以人人都怕了他。

Hangi müzik aletini çalmayı öğrenmek istersen iste, en önemli şey başlangıçtan beri hiç hata yapmamaktır, çünkü hatalar doğru yaptığın şeylerden daha kolay akla yerleşir.

無論你想學甚麼樂器,最重要的都是不要在開始的時候犯錯,因為做錯的事情,往往都會比做對的事情更容易在腦裏留下深刻的印象。