Translation of "Buradaki" in English

Buradaki ne?

- What is this right here?
- What's this right here?

- Buradaki herkesi tanırım.
- Buradaki herkesi tanıyorum.

- I know everybody here.
- I know everyone here.

- Buradaki yollar tıklım tıklım.
- Buradaki yollar sıkışık.

The roads here are congested.

Buradaki soğuğa dayanamıyorum.

I can't stand the cold here.

Buradaki suyu içemezsin.

You can't drink the water here.

Buradaki toprak verimlidir.

The soil here is fertile.

Buradaki amacınız nedir?

What's your goal here?

Buradaki işin nedir?

What's your job here?

Buradaki işim tamam.

My business here is done.

Buradaki tek erkekleriz.

We're the only guys here.

Buradaki insanları seviyorum.

I like the people here.

Buradaki anlaşma nedir?

What's the deal here?

Buradaki hava temiz.

The air here is clean.

Buradaki insanlar iyidirler.

The people here are good.

Buradaki yiyeceği seviyorum.

I love the food here.

Buradaki yiyeceğe alışıyorum.

I'm starting to get used to the food here.

Buradaki hizmet berbat.

The service here is awful.

Buradaki yiyecek berbat.

The food here is terrible.

Buradaki nedir, Tom?

What's in here, Tom?

Buradaki sorunu anlamıyorum.

I don't see the problem here.

Buradaki butona bas.

Push the button here.

Buradaki kimin kitabı?

Whose book is here?

Buradaki yiyecekten usandım.

I'm fed up with the food here.

Buradaki atmosfer inanılmazdır.

The atmosphere here is unbelievable.

Buradaki çözüm karmaşıktır.

The solution here is complex.

Buradaki ders nedir?

What's the lesson here?

Buradaki herkes harikadır.

Everyone here is great.

Buradaki herkes nasıl?

How's everyone doing here?

Buradaki yemeği sevmiyorum.

I don't like the food here.

Buradaki manzara inanılmazdır.

The view here is amazing.

Buradaki durum eşsizdir.

The situation here is unique.

Buradaki volkanlar aktiftir.

The volcanos here are active.

Buradaki herkesi seviyorum.

- I like everyone here.
- I like everybody here.

Buradaki herkesi beğeniyorum.

- I like everyone here.
- I like everybody here.

Buradaki havaya alışıyorum.

I'm getting used to the weather here.

Buradaki yollar sıkışık.

The roads here are congested.

Buradaki herkesi tanıyorum.

- I know everybody here.
- I know everyone here.

- Tom buradaki herkesi sever.
- Tom buradaki herkesi seviyor.

- Tom likes everyone here.
- Tom likes everybody here.

- Yakında buradaki iklime alışırsın.
- Yakında buradaki iklime alışacaksın.
- Sen yakında buradaki iklime alışacaksın.

You'll soon get used to the climate here.

- Yakında buradaki havaya alışacaktır.
- Kısa sürede buradaki iklime alışacaktır.

He will soon get used to the climate here.

- Burada işim bitti.
- Buradaki işim hazır.
- Buradaki işim bitmiş.

- My work is finished here.
- My work here is done.

- Ben buradaki en küçük kişiyim.
- Buradaki en genç kişiyim.

I'm the youngest person here.

- Yakında buradaki iklime alışacaksın.
- Sen yakında buradaki iklime alışacaksın.

You'll soon get used to the climate here.

Yani buradaki ikinci amacım

So my second goal here on stage

Ve buradaki amacım ne?

And what's my agenda here?

Buradaki olumsuz güdü ise

The perverse incentive here

Ancak buradaki önemli şey,

But the important thing here

Buradaki adam bir dalgıç.

This guy there is a deepwater diver.

Buradaki insanlar soğuğa alışkındır.

The people here are accustomed to the cold.

Buradaki her şey benim.

Everything here is mine.

Buradaki iklim Hokkaido'daki gibidir.

The climate here is like that of Hokkaido.

Buradaki herkes CIA'den mi?

Is everyone here with the CIA?

Buradaki herkes Tom'u sever.

- Everyone around here likes Tom.
- Everyone here likes Tom.

Buradaki hiçbir şeyi sevmiyorum.

I don't like anything here.

Buradaki büyük resme bakmıyorsunuz.

You're not looking at the big picture here.

Buradaki maksat Tom'u bulmaktır.

- The point here is to find Tom.
- The important thing right now is to find Tom.

Buradaki herkes Tom'dan korkuyor.

Everyone here is afraid of Tom.

Buradaki dostça atmosferden hoşlanıyorum.

I like the friendly atmosphere here.

Sanırım buradaki işimiz tamam.

I think our work here is done.

Bence buradaki herkesi tanıyorsun.

I think you know everyone here.

Buradaki yemeği beğeniyor musun?

Do you like the food here?

Buradaki işlerle ben ilgilenirim.

I'll handle things here.

Buradaki tek kişi benim.

I'm the only one here.

Buradaki manzara çok güzel.

The scenery around here is very beautiful.

Buradaki herkes Fransızca konuşamaz.

- Not everyone here can speak French.
- Not everybody here can speak French.

Buradaki fiyatlar biraz yüksek.

The prices here are a bit high.

Buradaki fiyatlar oldukça makul.

The prices here are quite reasonable.

Buradaki fiyatlar çok makul.

The prices here are very reasonable.

Buradaki iş oldukça kolaydı.

The work here is fairly simple.

Buradaki öğrencilerin çoğunluğu çalışkan.

The majority of students here are diligent.

Buradaki herkesle tanıştın mı?

Have you met everyone here?

Buradaki hava çok öngörülemez.

The weather here is very unpredictable.

Buradaki insanlar çok hasta!

The people here are very ill!

Buradaki herkesi tanıyorsun sanırım.

You know everyone here, I think.

Buradaki insanlar seni seviyor.

People here love you.

Tom buradaki ilk kişiydi.

Tom was the first one here.

Buradaki herkes Tom'u tanır.

- Everyone here knows Tom.
- Everybody here knows Tom.

Buradaki herkes beni korkutuyor.

Everyone here creeps me out.

Buradaki işimiz hazır değil.

Our work here isn't done.

Ben buradaki insanları seviyorum.

I love the people here.

Ben buradaki herkes gibiyim.

I'm like everybody else here.

Buradaki trafik kurallarını bilmiyorum.

I don't know the traffic regulations here.

Kendimi buradaki iklime ayarlayamıyorum.

I can't adjust myself to the climate here.

Buradaki havadan nefret ediyorum.

I hate the weather here.

Biz buradaki tek Kanadalılarız.

We're the only Canadians here.

Buradaki tek Kanadalı Tom'dur.

Tom is the only Canadian here.

Buradaki tek insan biziz.

We're the only people here.

Buradaki sorun Tom değil.

The problem here isn't Tom.

Buradaki sorun ben değilim.

The problem here isn't me.

Buradaki insanlar çok misafirperver.

- People here are very hospitable.
- People are very hospitable here.

Buradaki bu şey ne?

What's this stuff here?

Buradaki herkesi tanıdığımı düşünüyorum.

- I think I know everyone here.
- I think that I know everyone here.
- I think I know everybody here.

Buradaki yemek çok pahalı.

The food here is too expensive.

Görevim buradaki herkesi korumaktır.

My duty is to protect everyone here.