Translation of "Tartışmaları" in English

0.003 sec.

Examples of using "Tartışmaları" in a sentence and their english translations:

Tom nadiren tartışmaları kazanır.

Tom seldom wins arguments.

O tartışmaları gerçekten yapmadık.

We haven't really had those discussions.

Ben tartışmaları nadiren kazanırım.

I seldom win arguments.

Girdiği tartışmaları nadiren kazanır.

He seldom wins arguments.

Tom tartışmaları provoke etmeyi seviyor.

Tom seems to enjoy provoking arguments.

Fadıl ve Leyla'nın tartışmaları unutuldu.

Fadil and Layla's disputes were forgotten.

Neredeyse her zaman tartışmaları kazanırım.

I almost always win arguments.

Eşcinsel evlilik konusunda bir tartışmaları vardı.

They had a debate on same-sex marriage.

Televizyondaki tüm siyasi tartışmaları takip ederim.

I follow all the political debates on TV.

Kapanış tartışmaları pazartesi günü devam edecek.

Closing arguments will continue Monday.

Sami ve Leyla'nın tartışmaları devam etti.

Sami and Layla's arguments continued.

Tom hemen hemen her zaman tartışmaları kazanır.

Tom almost always wins arguments.

Sami ve Leyla'nın uzun bir tartışmaları oldu.

Sami and Layla had a long discussion.

Tom bazen çok saldırgandır ve tartışmaları başlatmayı sever.

Tom sometimes is very aggressive and likes to start arguments.

- Tom genellikle argümanları kazanır.
- Tom genellikle tartışmaları kazanır.

Tom usually wins arguments.

Evlilik tartışmaları, bir evlilik için daima yapıcı olmalıdır.

Marital arguments should always be constructive to a marriage.

Tom ve Mary'nin ne yapmaları gerektiğini tartışmaları gerekiyor.

Tom and Mary need to discuss what they need to do.

Sami ve Leyla'nın onun üzerine bir tartışmaları vardı.

Sami and Layla had an argument over that.

Doğruyu söylemek gerekirse, hayat hakkındaki tartışmaları hayatın kendisinden daha ilginç buluyorum.

To tell truth, I find discussions about life more interesting than life itself.