Translation of "Tıraş" in English

0.006 sec.

Examples of using "Tıraş" in a sentence and their english translations:

- Tıraş olman gerekiyor.
- Tıraş olmalısın.

You need to shave.

Tıraş olacağım.

I'm going to shave.

Tıraş oldum.

I shaved.

Tıraş oluyorum.

I'm shaving.

- Bir tıraş istiyorum.
- Tıraş olmak istiyorum.

I'd like a shave.

Ben tıraş oldum.

I got a shave and a haircut.

Tom tıraş oldu.

Tom shaved.

Bacaklarını tıraş eder.

He shaves his legs.

Tıraş ister misin?

Do you want a trim?

Tıraş olmam gerek.

I need to shave.

Bacaklarımı tıraş etmem.

I don't shave my legs.

Tıraş olmaya gideceğim.

I'm going to go shave.

Tıraş zaman alır.

Shaving takes time.

Sinekkaydı tıraş oldum.

I had a close shave.

O tıraş oldu.

He shaved.

Tom tıraş oluyor.

Tom is shaving.

Bıyığını tıraş etti.

She shaved her mustache.

Henüz tıraş olmadım.

I haven't shaved yet.

Tom tıraş olmaz.

Tom doesn't shave.

Sami tıraş oluyordu.

Sami was shaving.

Tom tıraş olmuyor.

Tom hasn't been shaving.

Bugün tıraş olacağım.

Today, I'm going to shave.

- Her sabah tıraş olurum.
- Ben her sabah tıraş olurum.

I shave every morning.

O her sabah elektrikli tıraş makinesi ile tıraş olur.

He shaves with an electric razor every morning.

Birçok kadın bacaklarını tıraş etmesine rağmen, Mary tıraş etmez.

Even though many women shave their legs, Mary doesn't.

- Tom yüzünü sık tıraş etmez.
- Tom sık tıraş olmaz.

Tom doesn't shave very often.

Tıraş olurken kendimi kestim.

- I cut myself shaving.
- I cut myself while shaving.

Tıraş losyonu kullanıyor musun?

Do you use aftershave?

Tıraş olurken kulağını yaraladı.

He hurt his ear while he was shaving himself.

Tom sakalını tıraş ediyor.

Tom is shaving his beard.

Ben sakalımı tıraş ediyorum.

I am shaving off my beard.

Ben banyoda tıraş oluyorum.

I am shaving in the bathroom.

Tom, odasında tıraş oluyor.

Tom is shaving in his room.

Ona tıraş olduğumu söyle.

Tell her that I am shaving.

Onları nerede tıraş ettin?

Where did you shave them?

O bacaklarını tıraş eder.

She shaves her legs.

O, bacaklarını tıraş etmez.

She doesn't shave her legs.

Onların saçlarını tıraş etmem.

- I do not cut their hair.
- I don't cut their hair.

Bacaklarını tıraş eder misin?

Do you shave your legs?

Tanrı, Kraliçe'yi tıraş etsin!

God shave the Queen!

Her ay tıraş olurum.

I get a haircut every month.

Yarın, ücretsiz tıraş oluruz.

Tomorrow, we shave for free.

Niçin bir tıraş olmuyorsun?

Why don't you get a haircut?

Neden sakalını tıraş ettin?

Why did you shave off your beard?

Tom bıyıklarını tıraş etti.

Tom has shaved off his mustache.

Pürüzsüz bir tıraş oldum.

I got a smooth shave.

Tom bıyığını tıraş etti.

- Tom shaved off his mustache.
- Tom shaved his mustache off.

Dün tıraş oldun mu?

Did you shave yesterday?

Birleşik kaşını tıraş et.

Shave off your unibrow.

Deborah'ın oğlu tıraş olur.

Deborah's son shaves.

O, başını tıraş etti.

She shaved her head.

Tom tıraş olmayı durdurdu.

Tom stopped shaving.

Tom hâlâ tıraş olmadı.

Tom still hasn't shaved.

Bacaklarını tıraş ettin mi?

Did you shave your legs?

Sanırım başımı tıraş edeceğim.

I think I'll shave my head.

Belki başımı tıraş edeceğim.

Maybe I'll shave my head.

Babam banyoda tıraş oluyor.

- Dad is shaving in the bathroom.
- My father is shaving in the bathroom.

Tom başını tıraş etti.

Tom shaved his head.

Tom henüz tıraş olmuyor.

Tom doesn't shave yet.

Mary bacaklarını tıraş etti.

Mary shaved her legs.

Tom bacaklarını tıraş etti.

Tom shaved his legs.

Ben hâlâ tıraş olmadım.

I still haven't shaved.

Ben henüz tıraş olmuyorum.

I don't shave yet.

- Her sabah tıraş olur musun?
- Her sabah tıraş olur musunuz?

Do you shave every morning?

Tıraş olmadan önce yüzümü sabunlarım.

I lather my face before shaving.

Berber onun saçını tıraş etti.

- The barber gave him a haircut.
- The barber cut his hair.

O, koltuk altını tıraş etti.

She shaved her armpits.

Bazı kadınlar bacaklarını tıraş etmezler.

Some women don't shave their legs.

Ben Favorilerinizi tıraş edebilir miyim?

May I shave your sideburns?

O her gün tıraş olur.

He shaves every day.

Ne sıklıkta bacaklarını tıraş edersin?

How often do you shave your legs?

Enseni tıraş etmemi ister misin?

Would you like me to shave the back of your neck?

Tom tıraş olurken kendini kesti.

- Tom cut himself shaving.
- Tom cut himself while shaving.

Haftada dört kez tıraş olur.

He shaves four times a week.

Bu sabah tıraş oldun mu?

Did you shave this morning?

Saç tıraş makineniz var mı?

Do you have hair clippers?

Annem sakalımı tıraş etmemi istedi.

My mother asked me to shave off my beard.

Yarış bisikletçileri bacaklarını tıraş ederler.

Racing cyclists shave their legs.

Ne kadar sıklıkla tıraş olursun?

How often do you shave?

Her gün tıraş olur musun?

Do you shave every day?

Dan sakalını bile tıraş etmedi.

Dan didn't even shave his beard.

Dan tıraş olurken kendini kesti.

Dan cut himself shaving.

Saçı bir tıraş bıçağıyla kazı.

Remove the hair with a razor blade.

O günlük olarak tıraş olur.

He shaves daily.

Bazı erkekler bacaklarını tıraş ederler.

Some men shave their legs.

Ben çıkmadan önce tıraş olmalıyım.

I've got to shave before leaving.

Çoğu yüzücüler vücutlarını tıraş ederler.

Most swimmers shave their bodies.

Tom her sabah tıraş olur.

Tom shaves every morning.