Translation of "Oluyorum" in English

0.009 sec.

Examples of using "Oluyorum" in a sentence and their english translations:

Ciddi oluyorum.

I'm being serious.

Dürüst oluyorum.

I'm being honest.

Sadık oluyorum.

I'm being loyal.

Alaycı oluyorum.

- I'm being sarcastic.
- I'm sarcastic.

Mantıklı oluyorum.

I'm being sensible.

Tıraş oluyorum.

I'm shaving.

Sağır oluyorum.

I'm going deaf.

Kör oluyorum.

I'm going blind.

Sarhoş oluyorum.

I'm getting drunk.

- Tom'a uyuzum.
- Tom'a gıcık oluyorum.
- Tom'a ayar oluyorum.
- Tom'a uyuz oluyorum.

Tom rubs me the wrong way.

Sanırım aşık oluyorum.

I think I'm falling in love.

Tamam. Teslim oluyorum.

Okay. I give in.

Ben konsantre oluyorum.

I'm concentrating.

Kiminle müşerref oluyorum?

Who am I addressing?

Ben teslim oluyorum.

- I give up.
- I give in.
- I surrender.

Biraz sarhoş oluyorum.

I'm getting a little drunk.

Bunda iyi oluyorum.

I'm getting good at this.

Sadece nazik oluyorum.

I'm just being polite.

İlaçla tedavi oluyorum.

- I am on medication.
- I'm on medication.

Biriyle meşgul oluyorum.

I'm involved with someone.

Sadece kendim oluyorum.

I'm just being me.

Sanırım hasta oluyorum.

I think I'm coming down with a fever.

Ben unutkan oluyorum.

I'm becoming forgetful.

Daha kötü oluyorum.

I'm getting worse.

Ben mutlu oluyorum.

I'm getting happy.

Yaşlandıkça hipermetrop oluyorum.

I'm getting farsighted as I get older.

Ben sabırlı oluyorum.

I'm being patient.

Sana âşık oluyorum.

I'm falling in love with you.

Ameliyatı önermeme eğiliminde oluyorum.

I tend to advise not to operate.

Onun küstahlığına sinir oluyorum.

I get mad at his arrogance.

Ben banyoda tıraş oluyorum.

I am shaving in the bathroom.

Onun için deli oluyorum!

I am crazy for him!

Densizce imalarına ayar oluyorum.

I'm sick of your crass hints.

Sanırım Tom'a aşık oluyorum.

I think I'm falling in love with Tom.

Ben kesinlikle aşık oluyorum.

I'm definitely falling in love.

Sık sık sıkıntıda oluyorum.

I am often in difficulties.

Sana göz kulak oluyorum.

I've been keeping an eye on you.

Bu gece sarhoş oluyorum!

Tonight I'm getting drunk!

Ben sadece gerçekçi oluyorum.

I'm just being realistic.

Ben bir avukat oluyorum.

I'm getting a lawyer.

Senin için deli oluyorum.

I am crazy over you.

Senin davranışlarından rahatsız oluyorum.

I'm getting annoyed by your behavior.

Golf için deli oluyorum.

- I am crazy about golf.
- I'm crazy about golf.

Sık sık grip oluyorum.

I often catch cold.

Bebeğine göz kulak oluyorum.

I'm watching out for your baby.

Ben vejetaryen oluyorum sanırım.

I think I'm becoming a vegetarian.

Ekim ayında otuz oluyorum.

I'm turning thirty in October.

Bazen çok stresli oluyorum.

I get so stressed out sometimes.

Bazen çok karamsar oluyorum.

Sometimes I get very pessimistic.

Nedense, çiftleri görünce mutlu oluyorum.

For some reason, I'm happy when I see doubles.

Ben yemek yapmakta başarısız oluyorum.

I am failing at cooking.

Bana baktığını anlayınca rahatsız oluyorum.

I get very uncomfortable when I catch him staring at me.

- İyileşiyorum.
- Ben daha iyi oluyorum.

I'm getting better.

Ben gerçek bir erkek oluyorum.

I'm becoming a real man.

Her gün daha güçlü oluyorum.

I'm getting stronger every day.

Birinin evine göz kulak oluyorum.

I'm housesitting.

Ben hasta oluyorum gibi görünüyor.

It seems I'm falling ill.

Ben senin için deli oluyorum.

- I'm crazy about you.
- I am crazy about you.

Ben paranoyak oluyorum, değil mi?

- I am being paranoid, aren't I?
- I'm being paranoid, aren't I?

Her gün daha iyi oluyorum.

I'm getting better each day.

Şimdi yalan söylemekten pişman oluyorum.

I now regret lying.

Bunu yapmada daha iyi oluyorum.

I'm getting better at doing that.

Teslim oluyorum. Lütfen ateş etmeyin.

I'm turning myself in. Please don't shoot.

Aniden yas tutan bir anne oluyorum.

suddenly, I'm the grieving mother.

Onun bencilliğinden sık sık rahatsız oluyorum.

I am often irritated by her selfishness.

Ben dört yıl içinde emekli oluyorum.

I retire in four years time.

En sonunda, aşabildiğimde, çok yorgun oluyorum.

And when I finally get through it, I am very tired.

Ben her zaman paraca sıkıntıda oluyorum.

I'm always short of money.

- Ben aptal mı oluyorum?
- Aptalca mı davranıyorum?

Am I being foolish?

- Gelecek hafta otuz olacağım.
- Haftaya otuz oluyorum.

I'll turn thirty next week.

İşim gereği her türlü insanla muhatap oluyorum.

I come into contact with all kinds of people in my work.

Ben bugünlerde unutkan oluyorum, fakat ne yapabilirsin?

I'm getting forgetful these days, but what can you do?

- Davranışlarımla örnek oluyorum.
- Örnek bir hayat yaşıyorum.

I lead by example.

Fransızların kim için oy vereceklerini bilmediklerine ikna oluyorum.

I'm convinced that the French don't know who to vote for.

Bu aptallık tarafından sonsuz bir şekilde rahatsız oluyorum.

I'm getting endlessly annoyed by this foolishness.

Her gün, her şekilde, gittikçe daha iyi oluyorum.

Every day, in every way, I am getting better and better.

- Bir şeye konsantre oluyorum.
- Bir şey üzerinde yoğunlaşıyorum.

I'm concentrating on something.

Fakat her gün, bir önceki günden daha iyi oluyorum.

But every day, I've gotten a little better than the day before.

- Bazen kendime bir muammayım.
- Bazen kendi kendime anlaşılmaz oluyorum.

Sometimes I am an enigma to myself.

Son zamanlarda uykusuzluktan muzdarip oluyorum, bu yüzden cildim ufalanıyor.

Recently, I've been suffering from lack of sleep, so my skin is crumbling.

Ateşim ve baş ağrım var sanırım. Ben hasta oluyorum.

I have a fever and a headache. I think I'm getting ill.

Ben de şu anda bir çocuk oluyorum. Fırçamı da alıyorum.

Now I also become a kid. I'll get my brush, as well.

Bu çalgıyla hem bir varis hem de bir ata oluyorum.

This instrument positions me as both a descendant and an ancestor.

- Ben kim oluyorum da onu eleştireyim?
- Onu eleştirmek ne haddime!

Who am I to second guess him?

- Kışın sık sık nezle oluyorum.
- Kışın sık sık soğuk alıyorum.

- I often catch cold in winter.
- I often catch colds in the winter.

- Kışın ben her zaman grip oluyorum.
- Kışın her zaman nezleye yakalanırım.

I always catch a cold in the winter.

- Ayakkabımın dili yana kayınca uyuz oluyorum.
- Ayakkabımın dilinin yana kaymasından nefret ediyorum.

I hate it when the tongue of my shoe slides to the side.