Translation of "Suçlanıyordu" in English

0.005 sec.

Examples of using "Suçlanıyordu" in a sentence and their english translations:

Tom kundakçılıkla suçlanıyordu.

Tom was charged with arson.

Sami kundaklamayla suçlanıyordu.

Sami was charged with arson.

Fadıl cinsel saldırıyla suçlanıyordu.

Fadil was accused of sexual assault.

O, adaleti engellemekle suçlanıyordu.

He was accused of obstruction of justice.

Görevini ihmal etmekle suçlanıyordu.

He was accused of neglecting his duty.

Nöbet sırasında uyumakla suçlanıyordu.

He was accused of falling asleep on guard duty.

O, bir casus olmakla suçlanıyordu.

She was suspected of being a spy.

Tom kırmakla ve girmekle suçlanıyordu.

Tom was accused of breaking and entering.

Tom, büyü uygulama konusunda suçlanıyordu.

Tom was accused of practicing witchcraft.

Mary, büyü uygulama konusunda suçlanıyordu.

Mary was accused of practicing witchcraft.

Sami kundaklama ve cinayetle suçlanıyordu.

Sami was charged with arson and murder.

O eşini ve çocuğunu öldürmekle suçlanıyordu.

He was accused of murdering his wife and child.

- Tom ihanetle suçlandı.
- Tom hainlikle suçlanıyordu.

Tom was accused of treason.

- Yalan söylemekle suçlanıyordu.
- O, yalan söylemekle suçlandı.

She was accused of lying.

Leyla cinayet işlemek için komplo kurmakla suçlanıyordu.

Layla was charged with conspiracy to commit murder.

Leyla ilk başta cinayete teşebbüsle suçlanıyordu. Cinayet değil.

Layla was originally charged with conspiracy to commit murder. Not murder.