Translation of "Seçmesi" in English

Seçmesi çok zordur.

It is too difficult to choose.

Onun diğerini seçmesi çok akıllıca.

It was very wise of her to choose the other one.

Mary'nin dansa giderken hangi elbiseyi giyeceğini seçmesi zaman aldı.

It took Mary a long time to choose which dress to wear to the dance.

Kulübünüzün memurları seçmesi gerekiyor: başkan, başkan yardımcısı, sekreter ve sayman.

Your club needs to elect officers: president, vice president, secretary and treasurer.

Tom onu bekliyor olsada, Mary'nin bir elbise seçmesi zamanını aldı.

Mary took her time choosing a dress even though Tom was waiting for her.

Ama Saint-Helena'da sürgünde olan Napolyon'dan en iyi generalini seçmesi istendiğinde,

But when Napoleon, in exile on Saint-Helena, was asked to name his best general, he replied,