Translation of "Diğerini" in English

Diğerini alalım.

Let's get the other one.

Biri diğerini açıklar.

One explains the other.

Bir olay diğerini izledi.

One event followed another.

Birinin diğerini anlaması önemlidir.

Understanding one another is important.

Bir el diğerini yıkar.

One hand washes the other.

Onun diğerini seçmesi çok akıllıca.

It was very wise of her to choose the other one.

Size bir diğerini önerebilir miyim?

Can I offer you another one?

Birini güçlendiren şey diğerini öldürür.

What makes one stronger, kills the other.

Bunlardan bir diğerini ister misin?

Do you want another one of these?

Ya birini ya da diğerini seç.

Choose either one or the other.

Birini yedim ve sonra diğerini yedim.

I ate one and then I ate the other.

Kimini mutlu kılan şey, diğerini huzursuz eder.

One man's medicine is another man's poison.

Rahibe iyi ama diğerini daha çok sevdim.

The nun is fine, but I liked the other one more.

Allah diğerini açmadan bir kapıyı asla kapamaz.

God never closes a door without opening another.

O kitabı bana verme. Bana diğerini ver.

Don't give me that book. Give me the other one.

Ben bunu yiyeyim ve sen diğerini yiyebilirsin.

Let me eat this one and you can eat the other one.

Banka soyguncuları bir bekçiyi öldürdü ve diğerini yaraladı.

The bank robbers killed one guard and injured another.

Tom bir pencereyi kapattı ve Mary diğerini kapattı.

Tom shut one window and Mary shut the other.

Tom bir elma yedi ve Mary diğerini yedi.

Tom ate one apple and Mary ate the other.

Iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu

as a result of two boards pushing each other or one pushing the other

İki kek vardı. Ben birini yedim ve sonra diğerini yedim.

There were two cakes. I ate one and then I ate the other.

Başarısızlık için her iki taraf diğerini suçladığı için barış görüşmeleri tekrar başarısız oldu.

The peace talks failed again, with both sides blaming the other for the failure.

İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.

The body and the mind of man are so closely bound together that whatever affects one affects the other.